Kur neden yükseliyor?Çünkü nakit krizi yaşanıyor her yerde; kamuda, bankalarda, reel sektörde, hanehalkında.
Bitişikte, bankacılık sektörünün kredi büyüme hızını kamu ve özel olarak sınıflandırılmış şekilde görüyorsunuz. “Yürü” denen kamu bankalarında bile kredi daralması yıllık bazda yüzde 0,6 düzeyinde. Özel bankalarda ise durum çok daha vakim. Kredi hacmi yıllık bazda yüzde 17,6 küçülüyor. Grafiğe dışarıdan ithal “2008-2009” krizini de dahil ettik ki şu anki “ev yapımı” kriz ile mukayese edebilesiniz. Kredi daralmasının benzer boyuta ulaştığını izanın bir nebzesinden de olsun nasibini almış herkes görebilir.
Değirmenin (kredi) suyu kesildiğinde de ekonominin ne hale geldiğinin betimlemesini aşağıdaki grafiğe bırakalım.
Benim için en güvenilir büyüme göstergesi PMI endeksidir (50,0 üstü büyüme, 50,0 altı küçülmedir). Endeks, ekonomideki daralmanın giderek sertleştiğini gösteriyor.
Sizce kredi faizleri yükselince reel dünyadan gelen kredi talebi mi düştü? Kendimizi kandırmayalım. Reel sektör krediye muhtaç durumda, ama yatırım yapma telaşından değil. Boçlara takla attırmak ve “ne pahasına olursa olsun” günü kurtarabilme derdinde firmalar, başsız tavuk gibi çırpınıyorlar.
O halde niye kredi vermiyor bankalar? Çünkü “sermaye yeterlilik” denilen bir rasyo vardır. Bankacılığın “kırmızı çizgisi”dir. Bankacılık sektörü sorunlu kredileri (tahsil problemi olan) artınca karşılık ayırır, karşılık eksi bir kalemdir ve dönem net karını düşürür, düşen dönem net karı bilançodaki yerini aldığında özkaynağı negatif etkiler, özkaynak pay bölümünde olduğu için “sermaye yeterlilik” rasyosunu bozar. Bu rasyonun BDDK tarafından belirlenmiş zorunlu bir alt sınırı vardır, o sınıra yaklaşınca babanız gelse kredi açamazsınız.
Bankalar kredi açabilsin diye, Türkiye’de yüklü sıcak parası olan ve kurun kaderini tayin eden yabancı yatırımcınım asabını daha da bozacak her yola başvuruldu. Sorunlu kredi tanımlamaları gevşetildi, olmadı. Varlık nedeni “işsiz emekçilere güvence sağlamak” olan İşsizlik Fonu’ndan kamu bankalarına kaynak aktarıldı, olmadı. Olmadı da olmadı. Şimdi çok tehlikeli bir uygulamanın arifesinde olduğumuzu görüyoruz.
Merkez Bankası Nisan ayında gerçekleştireceği normal Genel Kurul toplantısı yerine 18 Ocak Cuma günü saat 10:30’da Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapacağını duyurdu. Bu karar, seçim öncesi siyasi popülizmin finanse edilebilmesi için Hazine’ye erken kaynak aktarımı yapılacağına yönelik şüphelere yol açtı.
Kurdaki yükselişin müsebbibi bunlardır.
Betonla büyümedir, eğitimin bilimsel anlayıştan uzaklaşmasıdır, kurumsal yapının yerle yeksan olmasıdır, liyakatın yerine sadakatın gelmesidir, bürokrasinin iki dudak arasında olmasıdır, özgürlükleri hiçe sayan ve giderek keyfileşen bir yönetim ortamıdır. Daha da önemlisi; Yaşar Usta, Mahmut Hoca, İnek Şaban, Turist Ömer, Hafize Ana ve Horoz Nuri’nin yerine gelen Recep İvedik’tir. İvedik; cehaletin, karanlığın, çürümüşlüğün galibiyetidir.
Son söz: Umut, korkudan güçlü tek duygudur.
3 Oca 2019 Erkin Şahinöz@manjimurai @smbllr424 nediyonuz. Geçen gece USD 5800 TL ye çıktı.