GelirKapısı

Konu Dışı => Sohbet Muhabbet Bölümü => Konuyu başlatan: enderege - 31 Mayıs 2011, 22:23:00

Başlık: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 31 Mayıs 2011, 22:23:00
99 Fransız ile 1 Kayserili aynı uçakta uçarken. Uçak arızalanmış.
Pilot:
Sayın yolcularımız uçağımızda arıza var, irtifa kaybediyoruz. o nedenle bagajlardaki ağırlıkları atacağız.
Demiş. ve atmış. Uçak biraz yükselmiş. Bir müddet sonra Pilot:
Sayın yolcularımız uçağımızda arıza var, irtifa kaybediyoruz. o nedenle koltukları atacağız. Ayakta uçacaksınız.
Demiş ve atmışlar.Uçak biraz yükselmiş. Bir müddet sonra tekrar Pilot:
Sayın yolcularımız uçağımızda arıza var, irtifa kaybediyoruz. o nedenle uçağın alt bölmesini atacağız. Kabin üstü bagaj bölümlerine tutunarak asılı uçacaksınız.
Demiş. Millet mecbur kabul etmiş. Başlamışlar barfiks çeker gibi asılı durmaya. Uçak biraz yükselmiş. Bir müddet sonra Pilot:
Sayın yolcularımız uçağımızda arıza var, irtifa kaybediyoruz. o nedenle uçaktan bir kişi atlasın demiş.
Millet birbirine bakmış. Kim atlayacak? kim atlasın?
Fransızlar başlamışlar Kayseriliye baskı yapmaya. Biz hepimiz aynı ülke vatandaşıyız. Sen Kayserilisin teksin sen atla!
Bizim Kayserili mecbur kabul etmiş. Ama bir şartım var demiş. Bizde kahramanlar alkışlarla uğurlanır. Hepiniz beni alkışlamalısınız. Bütün Fransızlar başlamışlar . Şak...şak...!
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 01 Haziran 2011, 13:44:46
E nazik adamlar tabii ki :) Ya eski bir mailleri kurcalarken fıkra denk geldi.. eski ama bilmeyen çıkabilir..
Zamanında da çok gülmüştüm halimize.. Paylaşayım dedim :D

AKILLI HOSTES
Bir uçakta Pilot aniden hostesleri cağırmış ve demiş ki:
Ucak dusmek uzere. tum yolculara atlamalarini soyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma sanslari var ama atlamazlarsa herkes ölecek!!!'
Tabii böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.
Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, herkese uygun bir dille anlatılırsa ucaktan atlamaları saglanır diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikali kafilenin yanına gitmis: '- Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonların araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eger oraya ulasırsaniz tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!' Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmiş ve atlamış;
Sonra hostes Ingilizlere yonelmis: ' - Sayin yolcularimiz su anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz; eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!' Butun Ingilizler hevesle atlamış;
Sira Fransizlara gelmis. hostes: '- Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkur ederim' demiş Fransizlar: 'tabi, mersi!' demiş ve sırayla atlamışlar. !
Hostes bu kez Almanlara yönelmis: ' - atlayın çabuk aşağı!' diye bağırmış Alman kafile 'heil' demis ve atlamış.
Veee sıra gelmiş Türklereee.
Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş: ' - Siz var ya... buradan hayatta atlayamazsınız !!!!!! '

:D :D :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 03 Ağustos 2012, 20:26:16
Birde fıkra bölümümüz olsun paylaşalım gülelim :)

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimg819.imageshack.us%2Fimg819%2F1799%2F85664917.jpg&hash=1cc496dc01190f4dee9055052fff8dc4fca0c5ad)

 :D  :D  :D  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 03 Ağustos 2012, 22:37:32
güzelmiş o zaman fıkra değil ama beğendiğim bir kaç yalan yazayım:)

-Ben de tam seni arayacaktım…
-Valla sarıda geçtim memur bey
-Önemli olan yarışmaya katılmaktı, kazanmak önemli değil !
-Şuan 80 milyon bizi izliyor…
-Bu son sigaram.
-İki saat kapıda bekledim, açan olmadı…
-Sen bir de beni gençliğimde görecektin.
-Akşama erken geleceğim…
-Ben almayım, rejimdeyim…
-O elinizdeki tek kaldı, başka yok… :P :P :D :D
-Bizide davet ettiler ama biz gitmedik…
-Senin annen bir melekti yavrum…
-Arkasından konuşmuyorum ki, burada olsa yüzünede söylerdim! ;)
-Aradım yoktun…
-Bu kızı kimler kimler istedi…
-Çok kolay bir ders ben A almıştım…
-Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz…
-Orjinal yedek parça bu abi… :D :D
-Sadece arkadaşız…
-Hiç bozukluk yok…
"-Boşverin yahu diyeti falan ,şu üç günlük dünyada ne yeseniz kardır"  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: halise - 04 Ağustos 2012, 01:17:39
güzelmiş o zaman fıkra değil ama beğendiğim bir kaç yalan yazayım:)



:D :D :D

Hepsi çok başarılı ama benim favorilerim şunlar ;

-Bu son sigaram(bunu bizzat kendim söylüyorum gün içinde sıklıkla  :D  ama kendi kendime ,bu günki son sigaram manasında :D :D :D)

-Arkasından konuşmuyorum ki, burada olsa yüzünede söylerdim! ;)

-Orjinal yedek parça bu abi… :D :D

-Sadece arkadaşız…
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 04 Ağustos 2012, 05:21:29
Gayet ihtiyaç varmış, rağbet göreceğine eminim konunun :)

Teşekkürler Tolgacan :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 25 Eylül 2012, 15:45:19
Ama görmemiş :D Sabitledim :)
Gayet ihtiyaç varmış, rağbet göreceğine eminim konunun :)

Teşekkürler Tolgacan :)

Demişim ama görmemiş :D Sabitledim :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 25 Eylül 2012, 16:09:51
aboo ben bile uzun süre ara verince unutmuşum hemen konumu canlandırmam lazım, kısa kısa ve güzellerinden :)

HIRSIZ YAKALAYAN ROBOT

Japonyada hırsız yakalayan bir robot icat etmişler.
Amerikada 5 dakikada 180 hırsız yakalamış.
Italyada 5 dakikada 80 hırsız yakalamış.
Fransana 5 dakikada 30 hırsız yakalamış.
Türkiyede 5 dakikada robotu çalmışlar

SAATLER 1 SAAT GERİ ALINIYORMUŞ

Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam.

ŞAKAYI SEVMEM

Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam. Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun? Adam:
-Evet ben vurdum.. Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun? Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..? Nasreddin Hoca:
-Haa… iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!

KRALİÇE ELİZABETH

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyulmaktaymis. Merak edip sormus. Hemserum haçan habu top atislari neyin nesidur? diye. Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis. Aradan yarim saat geçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine sormus bir baskasina Bu top atislari neyin nesidur hemşerum? diye. Ayni cevabi alinca söylenmis: Ula, yarim saattir bir kariyi vuramadular

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 10 Ekim 2012, 12:40:24
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-e.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash4%2F403984_429242860472547_1048273683_n.jpg&hash=737c472fde96a668b958f1c91eab6e10eb414412)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 11 Ekim 2012, 18:40:21
Güzel bir bölüm olmuş  :) Teşekkürler eğlenceli olacak :y :D

Bu da benden  :)


Köyde oturan baba ve oğul büyük şehre ilk defa gelmişler. alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş.
"bu ne baba" diye sormuş oğlan.
hayatlarında hiç asansör görmemişler.
---baba; "bilmiyorum oğlum" demiş.
onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken
çirkin yaşlı bir kadın gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. duvarlar açılmış,
yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış,
oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemiş.
son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış.
sonunda duvar iki tarafa kayarak açılmış, dışarı 20-25 yaşlarında incecik muhteşem bir fıstık çıkmış
"oğlum" demiş adam kızdan gözlerini ayırmayarak
"koş, koş anneni getir"  :D :D :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 06 Kasım 2012, 02:17:39
  :g  :g :D  :D  :X  :X
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-g.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash4%2F407698_299079300202904_1328403968_n.jpg&hash=7977c3b5acece2761e73a69295ed6065f6b06019)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 06 Kasım 2012, 02:23:41
sözüm meclisten dışarı ama 10 numara fıkra gerçekten :D:D :g  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 06 Kasım 2012, 13:28:14
  :g  :g :D  :D  :X  :X
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-g.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash4%2F407698_299079300202904_1328403968_n.jpg&hash=7977c3b5acece2761e73a69295ed6065f6b06019)

Madem hanımlara taktık kancayı ben devam edeyim.


Soru:
Neden bütün kasırgalara bayan ismi verirler?

Cevap:
Giderken ne varsa alıp götürdüğü için.

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 06 Kasım 2012, 16:55:47
Buda bir bakış açısı

Uğursuz Kadın

Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 06 Kasım 2012, 17:30:28
Tilki oruç tutarsa  :D :D

Tilki ormanda gezmektedir. bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir
tuzak. Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan , tilkiye sorar:
-Napıyorsun dostum
Tilki cevap verir:hiçç... yatıyorum.
-Burada bir bud var
-Evet var
-Neden yemedin
Tilki sakince cevap verir
-Bugün Orucum
Kurt kendinden emin žBen yiyeyim o zaman.
Tilki: Buyur afiyet olsun der. Kurt buda uzanır uzanmaz bir patlama ortalık toz duman. Kurt yaralı hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar bunu gören kurt:
-LAN HANİ ORUÇTUN
Tilki pişkin pişkin  :g Biraz önce top patladı duymadın mı der.... :g  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 07 Kasım 2012, 03:25:57
ANNE -
- Başım ağrıyo yav...
- Saçın ıslak ıslak çıktın ondan.
- Başım dönüyo...
- E bi şey yemiyorsun, açlıktan.

Anam ilkokul mezunuydu.
Ama, doktordu.

Popoma fitil sokan tek kadın.

Eczacıydı aynı zamanda...
- Gözüm morardı.
- Gel, patates basayım.
- Kepeklerim çoğaldı.
- Otur, zeytinyağı süreyim.
- Arpacık çıktı galiba.
- Yum, sarımsak değdireyim.

Hemşireydi...
- Öfff, terledim be.
- Dur, sırtına havlu sokayım.

Röntgen mütehassısıydı...
- Öhh-höööaa!
- İçme şu zıkkımı.

Bebekken, anestezi uzmanıydı...
- Dandini dandini dastaaana.

Bi ara sünnetçiydi...
- Çıkar, pansuman yapıcam.

Ürologdu...
- Çişin niye sarı bakiiim?

Fizyoterapistti...
- Dizim ağrıyor.
- Benim de belim ağrıyor, geçer.

Diyetisyendi...
- Mis gibi türlü yaptım, sakın sokakta burger filan yiyip gelme, kola da içme!

Cildiyeciydi...
- Sırtımda sivilce çıktı.
- Çikolata yeme.

Laboranttı...
- Burnum akıyor.
- Ben şimdi sana bi ada çayı kaynatayım, rezene, bal, limon,
tarçınla zencefili de ılık ılık iç, sırtına rakıyla aspirini karıştırıp sürelim,
uyu, uyan, sabaha bi şeyin kalmaz.

Psikiyatrdı...
- Nen var oğlum?
- Bi şeyim yok.
- Var var, canın sıkkın.
- Yav bırak, iyiyim.
- Yok yok, bilirim ben.
- Anne delirtme insanı!
- Bak gördün mü?
- Neyi gördüm mü?
- Sinirlerin bozuk senin.

Genetikçiydi...
- Babana çektin sen, o da sinirli, bütün kötü huylarını ondan almışın zaten.

Veterinerdi...
- Anne, bu sene Anneler Günü’nde babama Viagra hediye etmeyi düşünüyorum, bu iyiliğimi unutma.
- Defol, terbiyesiz hayvan!

Hastasıydım...
Hastaydım ona.
İyi bakın onlara.

Yılmaz ÖZDİL yazısı
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 07 Kasım 2012, 04:20:58
Fıkradan çok öte birşey aslında buraya fazla geldi gibi bu yazı.. Ama çok iyiymiş :)

paylaşım için teşekkürkler :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 07 Kasım 2012, 04:24:13
İlknur bu mükemmel birşeymiş   :D
Tanıdığım tüm anneleri hatırladım, hepsinin ellerinden öpüyoruz  O:-)
Özelliklede röntgen mütehassısı ve psikiyatri kısmı süperdi  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 07 Kasım 2012, 10:18:21
kesinlikle çok çok güzel, sık sık okunarak hatırlanması gerek, psik. bölümü benimde favorimdi..
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: nouma26 - 07 Kasım 2012, 10:29:07
Süperdi kadınların ve annelerimizin bu yönünün değerlendirilmesi çok iiyi olmuş  :y

Yazı için teşekkürler  :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 07 Kasım 2012, 14:43:38
Bayanlardan devam o zaman :)

*************

Bir hiç konuşmadığı karısından ayrılmak isteyen adama hakim sorar:

-Neden karına bir yıldır tek bir söz bile söylemedin?
-Lafını kesmek istemedim hakim bey!   :g  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 07 Kasım 2012, 15:28:40
Var ya, işin sonu kötüye gidiyor gibi bir his var içimde :D

alternatif benzer forumlara oranla bayan arkadaşlarımızın da çoğunluğunu hatırlatmak isterim.
Umarım fıkra alanı, savaş arenasına dönmez :D

Bu konuda gerçek hayatta yaptığım bir gafı unutamadığım (unutturulmadığım :g) için de hassas davranıyor olabilirim tabii ki :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 09 Kasım 2012, 03:21:49
durumu düzeltelim biraz o zaman :)


***************************


Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:

- Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı?

Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti:

- Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 09 Kasım 2012, 03:32:43
durumu düzeltelim biraz o zaman :)


***************************


Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:

- Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı?

Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti:

- Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.

hahaha, süpermiş :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 09 Kasım 2012, 09:49:52
                  (https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Ff1211.hizliresim.com%2F13%2F9%2Ffrz5c.png&hash=bb9b79e143c32646be3e33ebcaada8ed9cd8c2bc) (http://bit.ly/c25MCx)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 12 Kasım 2012, 04:17:45
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-b.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash3%2F534655_10151314629307442_2015170222_n.jpg&hash=59bf835800f669e9bf696269cb85661262ad0975)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 12 Kasım 2012, 19:41:56
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-a.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash3%2F60622_536243653052990_1037296444_n.jpg&hash=ee8aaa5f5aeeec3139a76a2096745298325cf8d0)

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 21 Kasım 2012, 02:29:07
Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş:
- Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?
Zangoçta derin bir sessizlik... İyice köpürmüş.

Papaz:
- Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun beni?
- Hayır buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim.
- Olacak şey mi?! İki adım öteden beni duymuyorsun...

Zangoç bıyık altından gülmüş.
- İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...

Yer değiştirmişler. Bu kez zangoç seslenmiş:
- Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?

Papaz kendi kendine söylenmiş:
-Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyormuş.

 :g :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 21 Kasım 2012, 16:32:14
Hahah çok güldüm  :D Hoca oldukça zeki  8)  Öğrencilerin yüz ifadelerini görmek isterdim :g

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fd1211.hizliresim.com%2F13%2Fp%2Fg4c32.jpg&hash=98e50c394153d17997712c8a71db8679353cabd2)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 21 Kasım 2012, 16:59:01
     Bir grup ingiliz, amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. birden şiddetli bir fırtına kopmuş.Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş.fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle ka…rşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. “Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi” demiş.Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş: -Eee,noldu? -Hepsi atladılar efendim. Kaptan çok şaşırmış: -Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara? -Çok kolay. İngilizlere “sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar” dedim. Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu icin çok faydalı olduğunu söyledim. -Peki ya Türklere ne dedin? -onlara da “Denize girmek yasak! ” dedim.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 21 Kasım 2012, 17:06:12
Coca Cola'nın pazarlama temsilcilerinden biri, Arabistan'daki görevinden hayal kırıklığı ile döner.
Niye başarılı olamadığını arkadaşlarına şöyle anlatır;
- Beni Arabistan'a ilk gönderdiklerinde iki sorun vardı.
Arapça bilmiyordum. Halkta da okuma-yazma bilgisi iyi değil. Bu yüzden, onlara vermek istedigim mesajı yan yana üç resim halinde düzenledim .
Birinci resimde bir Arap... Çölde kumların üzerinde sürünüyor, susuzluktan kavrulmuş, ölmek üzere.
İkinci resimde Arap, kumların arasında bulduğu Coca Cola'yı içiyor.
Üçüncüde adam dipdiri, ayakta, canlı ve neşeli.
- Eee, harika fikir! Anlamadılar mı?
- Anladılar anladılar ama... sorun da bu ya. Araplar sağdan sola okuyorlar mış meğer!..
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 22 Kasım 2012, 21:34:57
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-h.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash3%2F8743_10151323267262442_1750246377_n.png&hash=235fee1ff0bb81f5ce26a726b64dd6ebb5dd6ceb)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 22 Kasım 2012, 23:29:13
Baklava
 Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
 -Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
 -Beni ilgilendirmez!
 -Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
 -O zaman seni ilgilendirmez!
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 22 Kasım 2012, 23:30:34
BEN UYUYORUM                                   
 Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış.Gece yarısı arkadaşı sormuş :   
-Hocam, uyudunuz mu?   
-Buyurun birşey mi var?   
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.   
 Nasreddin Hoca derhal horlamaya başlayıp :   
-Ben uyuyorum! demiş.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 22 Kasım 2012, 23:32:17
ATEŞ DÜŞTÜÐÜ ZAMAN         
 Nasreddin Hoca'nın evine tüccar  arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş.Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış.Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :   
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.   
 Hoca hemen :   
-Boğazıma ateş düştüğü zaman, demiş.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 23 Kasım 2012, 12:15:44
Sınıfta öğretmen sormuş: - Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: - Hiç kalmaz örtmenim. - Olur mu oğlum, demiş öğretmen, - 2 tane kalır. - Olmaz öğretmenim, demiş çocuk, - Siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar... Öğretmen şaşırmış ve: - Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim, demiş. Sonra çocuk, - Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum. Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş. - Emerek yiyen evlidir, demiş. Çocuk: - Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir. demiş. - Ama düşünce tarzınızı beğendim
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: arnutwowew - 23 Kasım 2012, 12:19:46
Bir gün öğretmen öğrenciye sorar:
 Adın ne?
 -Kevser.
 -Kevser suresini biliyor musun?
 -Evet oku. Okur.
 Adın ne?
 -Fatih.
 -Fatiha suresini biliyor musun?
 -Evet oku. Okur.
 Adın ne?
 -Yasin ama bana kısaca Sübhaneke derler. Demiş
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 23 Kasım 2012, 16:33:48
Bir gün öğretmen öğrenciye sorar:
 Adın ne?
 -Kevser.
 -Kevser suresini biliyor musun?
 -Evet oku. Okur.
 Adın ne?
 -Fatih.
 -Fatiha suresini biliyor musun?
 -Evet oku. Okur.
 Adın ne?
 -Yasin ama bana kısaca Sübhaneke derler. Demiş

Walla bu süpermiş :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 28 Kasım 2012, 18:56:53
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
- “Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?”
Doktor:
- “Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova.
Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz” der.
Adam:
- “Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük” der.
- “Hayır” der doktor ve ekler:
- “Normal bir insan küvetin tıpasını çeker. Akıl; sadece bize sunulanlar dışında çözüm bulmaktır.”
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 28 Kasım 2012, 19:04:21
Agghhhh kafammmm :g taş büyük geldi :g :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Metilli - 28 Kasım 2012, 21:35:00
Cehennemde İki Kadın;
+Selam, benim adım Wanda.
-Selam, benimkide Slyvia, sen nasıl öldün?
+Donarak öldüm.
-Ne kadar korkunç.
+Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm. Peki sen nasıl öldün?
-Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.
+Sonra ne oldu?
-Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını ama her yeri aradım fakat bulamadım. Ama aşırı yorulmuştum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
+Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 28 Kasım 2012, 21:44:41

+Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık.


 :D :D :D :D

Kesinlikle birbirlerini yine öldürürlerdi.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Metilli - 28 Kasım 2012, 22:11:31
Belki sadece biri yaşardı o zaman Ender hocam :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 05 Aralık 2012, 05:56:12
 :D :D
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fd1212.hizliresim.com%2F14%2F5%2Fgljn0.jpg&hash=18274e76adbe5c4e67f362c76ba994d96fbfa3b1)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 06 Aralık 2012, 19:34:59
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fsphotos-h.ak.fbcdn.net%2Fhphotos-ak-ash3%2F179305_390804251005064_1752420777_n.jpg&hash=859227f89aaa1ffe3168c08a7daa4118f2c8fb9b)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 07 Aralık 2012, 10:30:44
 :D :D
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fb1212.hizliresim.com%2F14%2F7%2Fgngz5.jpg&hash=ccea73b97fd41d306e0b3a0129d361dc10349ccb)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 11 Aralık 2012, 03:19:18
Temel bir gün Trabzon'a gidecek, terminalde otobüse biner ve şoför koltuğuna oturur.
- Ya hemşerim senin yerin ora değil sen arkaya geç, derler ama laf anlatamazlar. Sonunda biri gelir Temel'in kulağına bir şeyler fısıldar, Temel hemen en arka beşli koltuğa geçer. Merak edenler sorar:
- Ne söyledin?
Adam da:
- O koltuk Trabzon'a gitmiyor, arka beşli gidiyor dedim, der. :g  :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 19 Aralık 2012, 04:14:47
 :g (a) :D

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fg1212.hizliresim.com%2F14%2Fm%2Fh1c59.jpg&hash=8fac2a7cd61ca11f0d1ade54bf4d5f24abae9a9d)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 21 Aralık 2012, 20:06:44
:g  :g

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi1071.photobucket.com%2Falbums%2Fu518%2Fabcb75%2F581521_529208487105691_13442077_n_zpsa9294f87.jpg&hash=a9c6f65de7188b7e4b43ebe21aa37c3b5cb00a08)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 22 Aralık 2012, 17:43:38
Gerçek bir mektuptur Temel fıkrası değil !

Trabzonlu Temel Ağa'nın sevgili torunu Eda'ya verilen ödev ile başı derttedir.
 Eskişehir'e göç eden arkadaşı Niyazi'ye başına gelenleri yazar:

Niyazicugum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi.
Bi yandan da aglay. Zaten dertlerini hep baga açar.

Dedi ki; 'Habunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadım. Yarin ögretmen beni dövecek.'

Dedum ki; 'Aglama usagum, bunun içun ögretmen adam dövmez. Simdi oni çözeruk.'

Ne mümkün Niyazi kardasum:


Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmislar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy.
Otobos iki yerde onbeser dakka istirahat vermis. Tiren da bi yerde durmis, 20 dakka su almis.
Otobos saatte 60 kilometro gidiymis. Tiren 5 saat sonra gidecegi yere varmis.
Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmis. Ograstum yapamadum.

Usak aglay.

Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyrum oga ki, ' damat, senun tanidugun tahsilli bi otobos
sofori var ise oga soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben usagi soforler cemiyetine götüreyum.
Onlar arasinda belki tirenle yaris etmis bi sofor vardur da bize nasihat verur. 'Ha, biz bi yandan da usaga tireni tarif ediyruk.
Tiren görmemis ki...

Ne anasi görmis, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum'dan Sivas'a gittiydum.
Neysa kardasum, o gece çok kizdum. Diyeceksun ki niye?
Usak daha incir agacindan duti ayiramay; mezgiti gosteriyrum, hamsi diy; efendum,
yumurtanun fabrikada yapilduguni sanay. Biz gelduk araba yaristiriyruk. Yani efendi,
otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun?
 Eger varacagi saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler saga otobosun inecegi zamani..
Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun?

Usakcuklarda sarki yok, türki yok, oyun yok; dayamis matamatigi.

Ayiptur...
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 22 Aralık 2012, 18:54:51
Çok süpermiş.. Ailece bayağı bir güldük.. :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 22 Aralık 2012, 22:06:55
Kesinlikle, ben de yarıldım... :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: YingYang - 27 Aralık 2012, 18:51:52
 :g :D
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Ff1212.hizliresim.com%2F14%2Fv%2Fhbvzd.jpg&hash=1c469f2746ec53efd65b761bb819117468f9478f)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: halise - 10 Ocak 2013, 11:46:28
<a href="http://bit.ly/c25MCx"><img src="http://f1301.hizliresim.com/15/b/hu15m.jpg" /></a>
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 11 Ocak 2013, 02:06:59
Düz Mantık
Temel bir yarışmaya katılır ve
kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da 'düz mantık' tır.
Temel hediyeyi alırken sorar;
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin...
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakayım sen bana.
-Tamam bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
-Evet var...
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var...
-İçinde su varsa balık da vardır....
-Evet var...
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet....
-Hayvanları seviyorsan insanları da seversin her halde?
-Evet...
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü?...
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür.
Dursun sorar;
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nasıl bir şey anlat bakiiim.
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var
mı?
-Yook!
-O zaman sen ib.esin....
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: halise - 11 Ocak 2013, 11:19:05
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fb1301.hizliresim.com%2F15%2Fc%2Fhuzj6.jpg&hash=118cebf0b4962071547b4293c218e67e74eb9359)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Tolga Can - 11 Ocak 2013, 13:47:27
Fıkra değil ama... :g :g

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fimageshack.us%2Fa%2Fimg838%2F2116%2Fhaha5.jpg&hash=1b3daf2cb40af5aa187d5b7487eaf7f1f38bcb8a)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: halise - 11 Ocak 2013, 23:53:27
Fıkra değil ama... :g :g



Enteresan bir dil gerçekten .Iğdır'da halkın çoğu Azeri.İlk görev yerimdi .Gittiğim gün taksi şoförü ısrarla artık taksiden düşmemiz gerektiğini söylüyordu.Annem babam  bir müddet düşme konusunda tereddüt yaşadık tabi ,adam düşün düşün dedikçe geçirdiğimiz intilemenin tarifi imkansız :D  Neden sonra anladık ki inmemiz gerekiyormuş  :))
Nahçıvan'daki ulaşılamayan telefon uyarısını da bizzat duydum ,çözene kadar bir kaç kere aradım tabi aynı numarayı:Zengeylediğiniz namreye indi çatılmır :)) İndiden sonra bir daha zengeyleyiniz :))

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fb1301.hizliresim.com%2F15%2Fc%2Fhvp85.jpg&hash=5381f69c0eed5834052219d081571a0c15d4da2f)

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 17 Şubat 2013, 04:37:59
  :D  :D

Otobüsle giderken, Bolu Dağı'nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.
Korkunç sıkışmıştı. Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...

Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.
Adam şaşkın "Merhaba" diye cevap verdi.
Ses devam etti: "Nasılsın?"

İlk defa başına böyle bir şey geliyordu...

Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: "Sağ ol, iyiyim. sen nasılsın?"

Ses sordu: "Ne yapıyorsun?"

Bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordu. Düşündü ve yanıtladı:

"Ben" dedi "İstanbul'dan Ankara'ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?"

Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.

"Hayatım, telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var. Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor. Ben seni sonra ararım..."
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 17 Şubat 2013, 04:45:02
 :D :D :D
Yazzzııııkkkkk, şaşkın adam  :D Yol çarpmış onu  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: sicher - 05 Nisan 2013, 00:14:25
Arkadaşlar Paylaşımların birçoğuna baktım hepsi birbirinden güzel burası resmen motivasyon yeri olmus :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 10 Temmuz 2013, 02:20:40
Konu yukarı taşınsın bari  ;)
Konu , Bize küsecek sonra :))

-  Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
- Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
- Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmıs, bak demiş kocasına
- Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?’
‘Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş kocası.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 10 Temmuz 2013, 02:22:15
Piiiiiiiiiiiiiiiii  (d) Pasaklı kadın  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 10 Temmuz 2013, 02:28:21
Piiiiiiiiiiiiiiiii  (d) Pasaklı kadın  :D
Yeni taşındım ya bende, çok güldüm nedense :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 10 Temmuz 2013, 02:35:43
Hahaha, iyiymiş :D :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 10 Temmuz 2013, 02:38:48
Yeni taşındım ya bende, çok güldüm nedense :))

Mutfak masanda kahve içerken, "ya İlknur deniz bugün ne kadar kara değilmi" demeyeceğim değilmi  :g
Dersem acıma, koy önüme 4 sele ütüyü  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 10 Temmuz 2013, 15:37:57
Mutfak masanda kahve içerken, "ya İlknur deniz bugün ne kadar kara değilmi" demeyeceğim değilmi  :g
Dersem acıma, koy önüme 4 sele ütüyü  :D
Bir üst komşum var, evlere şenlik :)) 3 günde bir cam sildiriyor bana :))
Çamaşır makinesi bozuk galiba, sulu sulu asıyor çamaşırları :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 10 Temmuz 2013, 17:23:34
Ben gelene kadar söyle aynen devam etsin :)) Gelince de beni Haydar'la tanıştırırsın  :g
Bizde sonra komşunla tanıştırırız :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 10 Temmuz 2013, 23:29:49
ehehe :D :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 06 Eylül 2013, 18:43:03
Konu neredeyse kendini kilitleyecek , ilgisizlikten  :g
(https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/1229949_571717266211582_1144667358_n.jpg)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 07 Eylül 2013, 22:49:51
Nereye yazacağımı bilemedim konuda açmayayım dedim Fıkra konusu en iyisiydi :D

Bir arkadaşım vardı . Bu gün pc de forum sayfası açık kişi isimlerine bakıyor. Oyun oynayacakmış nick arıyordu.
Elisamccline okurken,

elisam sisi layn :g diye bir kelime çıktı acaba dedim başka bu şekilde okuyan varmıdır.  (dik)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 07 Eylül 2013, 22:51:46
Nereye yazacağımı bilemedim konuda açmayayım dedim Fıkra konusu en iyisiydi :D

Bir arkadaşım vardı . Bu gün pc de forum sayfası açık kişi isimlerine bakıyor. Oyun oynayacakmış nick arıyordu.
Elisamccline okurken,

elisam sisi layn :g diye bir kelime çıktı acaba dedim başka bu şekilde okuyan varmıdır.  (dik)

Sen söyle ona, bir daha okumasın bizim forumu :D
Yuvarlan git layn diye bişii çıktı dersin :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ikose - 07 Eylül 2013, 22:53:47
Sen söyle ona, bir daha okumasın bizim forumu :D
Yuvarlan git layn diye bişii çıktı dersin :))


son yazdığım fıkraya bile bu kadar gülmemiştim :)) :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 07 Eylül 2013, 22:56:03
Şimdi çaktım abi işi. Mısırdaki sisi bizim sisi mi yoksa? :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 07 Eylül 2013, 22:57:27
Şimdi çaktım abi işi. Mısırdaki sisi bizim sisi mi yoksa? :P

yok be yaw, cc coupe ... gibi ... cc yi si si diye okuyor işte :D
Mc yi Mc Donalds gibi okusa olmaz yani :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 07 Eylül 2013, 23:01:52
ne var ya, ben de ilk bakışta "elisam cc layn" demiştim :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 07 Eylül 2013, 23:18:05
Sen söyle ona, bir daha okumasın bizim forumu :D
Yuvarlan git layn diye bişii çıktı dersin :))

:g :g :g (ok)


ne var ya, ben de ilk bakışta "elisam cc layn" demiştim :P
Ortadaki cc leri ce ce mi yaptın yani :D

Hoca nicki değiiştir hoca :D si si ce ce ci ci
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 07 Eylül 2013, 23:21:07


Hoca nicki değiiştir hoca

cc yi ml veya oz falan yapsın. Hacmi genişler. :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 07 Eylül 2013, 23:26:33
cc yi ml veya oz falan yapsın. Hacmi genişler. :P

ehtiyar da olacak mı? :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 07 Eylül 2013, 23:33:46
Neyse, Daha kolay Okunur olmuştur sanırım :D
Hala beceremeyen varsa, Boşluk da koyayım :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 07 Eylül 2013, 23:35:49
Neyse, Daha kolay Okunur olmuştur sanırım :D
Hala beceremeyen varsa, Boşluk da koyayım :D

tamam hocam şimdi olmuş, "elis amca layn"...
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 07 Eylül 2013, 23:42:22
:)) :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 08 Eylül 2013, 00:52:30
Anlaşıldı :)
Bir de gözlük bırakmak lazım demekki oraya :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 08 Eylül 2013, 00:55:17
Elisa Mc Cline     :y very nice.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 08 Eylül 2013, 00:56:04

Bir de gözlük bırakmak lazım demekki oraya :g

forumda bu kadar ehtiyar varken optik açsak olur bea...
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 08 Eylül 2013, 03:57:41
Bende baston satacam sonrada tabut işine girerim artık :X
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 08 Eylül 2013, 18:12:58
Bende baston satacam sonrada tabut işine girerim artık :X

tabut "işine" gireyim derken "içine" girme de :) malum bu kadar ehtiyar arasında dikkatli olmak lazım.. geçirirler bastonu adamın kafasına :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 09 Eylül 2013, 09:18:26
tabut "işine" gireyim derken "içine" girme de :) malum bu kadar ehtiyar arasında dikkatli olmak lazım.. geçirirler bastonu adamın kafasına :)
Sattığın bastonla sana saldırırlar diyorsun yani :D Önlemini alırım ya :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: bekeli - 09 Eylül 2013, 14:24:33
Ha ha bende hep öyle okuyordum elisa hocanın nickini.

Elisam sisi layn şeklinde :D :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 09 Eylül 2013, 16:51:11
Bakalım daha neler gelecek :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 10 Eylül 2013, 12:53:21
ve.... Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için

before
elisamccline

after
ElisaMcCline

olur. :D

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: fkork - 10 Eylül 2013, 22:52:48
ve.... Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için

before
elisamccline

after
ElisaMcCline

olur. :D



hocam eski yazım şekli daha sempatikti... :) ben hala "elisam ce ce layn" diyorum mesela :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: FilmsizKalma - 11 Eylül 2013, 10:22:24
ve.... Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için

before
elisamccline

after
ElisaMcCline

olur. :D


Bence okunuşunu yazsın isme , millet hiç uğraşmamış olur :))
Elisamakkleyn
Edit
Elisamekkıleyn daha iyiymiş:D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 11 Eylül 2013, 18:53:30
Bu neden bu kadar uzadı anlamadım. Biraz bilgisayar İngilizcemiz var, normali olmasa da. Oldukça güzel bir nick name, bir de hikayesi varmış.
Bence buradan devam edinde hikayesi neymiş onu öğrenelim. Türkçe olarak Elisa Mec Kılayn der herkese selam söylerim. Büyüklerin ellerinden öpüyorsam, küçüklerde benim mi elimi öpsün illa. Yok ya daha o kadar büyümedim.  (gyk)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 17 Eylül 2013, 14:28:48
Bu olayın aynısı Konya'da bizzat gözümün önünde olmuştu  :g

Kadın çok relaks bir şekilde polise "yingeme gidiyom sanane" diye bağırmıştı  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 11 Ocak 2014, 03:58:47
Marmaray yapılacak dendiği zaman bu fıkra aklıma gelmişti nedense :)  neyseki caponlar yaptı (gyk)

Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
İngiliz firması:
- Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.

Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der.

Japon firması ise:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir.

Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur der.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 21 Ocak 2014, 20:31:54
+ Baba sana bir masal anlatayım mı?
- Anlat evladım.
+ 1 varmış 5 yokmuş.
- Tamam anladım karnen kötü.      :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: sumercan - 22 Ocak 2014, 02:16:13
Cok gunahkar bir adam olmus ve kendini cehennemde bulmus...
Seytanin karsisina gecmis, seytan ona sormus;
- Niye titriyorsun, korkuyor musun?
- Tabi ki korkuyorum, cehenneme dustum..!!!
- Aaa korkma, cehennem size anlatildigi gibi bi yer diil,goreceksin...
- Meselaaaaa...
Sen icki sever misin?
- Severim hem de cok
- Harika... O zaman Pazartesileri de cok seveceksin..
Pazartesi burada ICKI GUNU'dur..
Butun gun viski, tekila, bira, sarap servisi yapilir...
Istedigin kadar iceceksin ve asla sarhos olmayacaksin..... nasil?
- Waowwwww bayildim...!!!
- Peki sigara icer misin?
- Evet cok fazla icerim..
- Harika.. o zaman Salilari da cok seveceksin...
Sali burada SIGARA GUNU'dur...
Butun gun dunyanin en kaliteli sigaralarini tutturebiliceksin, cigerlerin patlamaycak, oksuruk krizleri yok,kanser de yok, nasilsa oluyuz di mi...
Nasil??
- Aman tanrim insan daha ne ister ki..!!!!
- Peki kumar oynar misin??????
- Evet !! Hayattayken deli gibi kumar oynardim...
- Harika.....
O zaman Carsambalari da cok seveceksin...
Carsamba burada KUMAR GUNU'dur...
Sabahtan aksama kadar blackjack, poker, rulet, ne ararsan...
Iflas etmek yok, hep kazanmak var, kazandikca oynamak var... Nasil?
- INANILMAZ... TEK KELIMEYLE INANILMAZ...!!!
- Ya uyusturucularla aran nasil???
- Aaah sorma, ben iflah olmaz bir uyusturucu bagimlisiydim...
- Sen cok sanslisin ahbap... Persembelere de bayilacaksin demektir...
Persembe burada UYUSTURUCU GUNU'dur...
Butun bir gun eroin, kokain, marijuhana, hangisini istersen ne sekilde istersen alabiliceksin...
Kafayi bulmak yok, zehirlenmek yok, butun gun ucus halindesin...
Hosuna gitti mi????
- BUNLARA INANAMIYORUM CENNETTE BU KADAR MUTLU OLAMAZDIM
HERHALDE...!!!
- Peki escinsel misin?
- Hayir...
- Hmmmm..
O zaman Cumalardan nefret edeceksin...
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: sumercan - 22 Ocak 2014, 02:17:46

Almanya’dan gazeteci bir dostum aradı. Bir meslektaşımızın Ankara’ya geleceğini ve Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir makale yazacağını söyledi. Gelecek arkadaş Türkiye’nin katılımına sıcak bakıyormuş. Benim adımı, telefonumu vermiş, yardımcı olmamı istiyormuş. Kabul ettim. Neticede bir yerde memlekete hizmet durumu.

Ertesi gün aradı, buluştuk. Bir yerde oturduk bir-iki fincan çay içtik. Nereye gitmek istediğini sordum. “Kocatepe Camii” dedi. “Niye”, diye sordum. “Sen Müslüman mısın?”. Değilmiş, ama merak ediyormuş. Neyse gittik. Bana kubbenin çapından, avizenin ağırlığını, toplam kapalı alanın metrekaresinden, avlunun kapasitesine kadar sorular sordu. Önce soruyu soruyordu, ondan sonra cevabını veriyordu.

Sonra akşam oldu. “Türkler gibi eğlenmek istiyorum” dedi. “Siz nasıl eğleniyorsanız, bir akşamı nasıl geçiriyorsanız, tam öyle”. “Yahu yapma” dedim, “bünyen kaldırmaz” dedim , dinletemedim. Eh, artık keyfi bilir. O yıllarda Ankara’ da benim en sık uğradığım mekânların başında sembol Tanju’nun Neyzen’i vardı. Beraber Neyzen’e gittik.

Önce dekorasyondan büyülendi. Hatta not defterini çıkardı, ufak tefek eskizlerini çizdi. Derken ney taksim başladı. Çok şaşırdı; “Bu dini bir enstrüman değil mi? Dini müzik çalıyor. Burası dindarların devâm ettiği bir lokanta mı” diye sordu. “Boşver” dedim, “takıl”.

Neyden sonra ise –Neyzen’de adet olduğu üzre- aryalar okunmaya başlandı. Misafirim biraz daha şaşırdı. “Sizde” dedi, “dinî müzik dinleyen, opera da dinliyor mu?”. “Sizde dinlemez mi” diye sordum, aklı karıştı. Bu arada hayret içinde masaya yığılmaya başlayan mezelere, masalardan masalara yapılan rakı-meze ikramlarına bakıyordu. “Burada herkes birbirini tanır mı”diye sordu, “yoo, yahu boşver, sen takılmana bak” dedim.

Aryalar bittiğinde ise sıra popüler şarkılara geldi. Benden sözlerini çevirmemi istedi. Bir-iki şarkı sonra not defteri yeniden çıktı ve deli gibi not tutmaya ve soru sormaya başladı.Alevi türküsü okununca, “burası Alevilerin yeri mi?”, Dokuz sekiz çalınca, “buraya Çingeneler mi geliyor”, Ege türküsü okununca “buradakiler efeleri neden destekliyor?” diye sorular sordu durdu. Arada bir de “bu müziklerden birini dinleyen ötekileri de dinliyor mu” diye sordu, daha da neler neler;

-Şu Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar

- Buraya Urfalılar mı geliyor?

- Hayır.

- Lörke, lörke, lülülülü

- Burası Kürtlerin mi?

- Hayır.

Bunlara anlam vermeye çalışırken, önce “Çiao Bella” sonra da “Venseremos” çalınca birden ciddileşti.

-Bana istediğini söyle, ama ben bunun Şili Komünist Partisi marşı olduğunu biliyorum.

-Doğru, öyle zâten.

-Burası Komünistlerin mi?

-Şöyle bir çevrene bak, öyle mi görünüyor?

-…

Hayatında peçetenin sadece ağız silmek için olduğunu zanneden ve çatal-kaşık ile tabağa vurarak hiç bateri çalmamış bu arkadaş, sandalyelere çıkanlardan da önce biraz korktu. Sonra onun da içi gitti, fark ettim, ama bir şey söylemedim.

Mezeler bitip, balıklar geldiğinde ise fena afalladı. Önce “biz yemek yedik ya” dedi, sonra “ama ben doydum” dedi, fakat ben “madem Türk gibi eğleneceksin, bunu da yemelisin” deyince, pek itiraz edemedi. Bu arada ben de şarkıları türküleri çevirmeye devâm ediyordum. Ben çeviriyordum, o dehşet içinde bana bakıyordu, sonra bir soru soruyordu, ben de cevap vermeye çalışıyordum;

-Yaslan dağın yamacına Halil İbrahim.

-İbrahim kim? Meşhur birisi mi?

-Ben ne bileyim.

-Herkes alkışlıyor, onlar mı tanıyor?

-Bilmem. Yahu, güzel bir türkü işte, takılmaya bak.

-Düşman galip geldi haklayamadım, döküldü cephanelerim toplayamadım.

-Bu, kahramanlık türküsü mü?

-Hayır, eşkıya türküsü.

-Bu eşkiyalar politik mi?

-Yok be, bayağı eşkiya. Bizde eşkiyaya türkü yakarlar.

-Peki şu kızla adam niye romantik romantik dansediyor.< BR>
-Şarkı güzel.

-Ben bunu anlamıyorum. Yani aşk, düşman, cephane?

-Boş ver işte, takıl.

-Vur hançeri kadınım ben öleyim.

-Neden kadınının onu bıçaklamasını istiyor?

-Çok seviyor.

-Seviyorsa evlensinler.

-Evlenemezler.

-Niye?

-Dedim ya, birbirini çok seviyorlar.

-Kanım aksın ki, terk etmem seni.

-Neden kanı akıyor, kaza mı geçirmiş?

-Yok canım. Yani o kadar çok seviyor. Seni terk edersem öleyim diyor.

-Biraz garip.

-Yahu boşver, sen takıl.

Bir-iki şarkı daha dinledi. Sonra patladı;

-Yahu sizde bütün şarkılar aşk ve ölümle ilgili.

-Evet, ne olmuş. Hayat da öyle. Başka ne var ki?

-Doğru aslında. Ama biraz garip değil mi?

-Ne yapacaktık, çayıra çimene şarkı mı yazacaktık? Biz bu kadarını yapabiliyoruz.

-Yanlış anlama. Hepsinin de sözleri çok güzel.

-Sorun ne?

-Bilemiyorum.

Bütün masalar ağzı kulaklarında hoplaya-zıplaya “sürünüyorum” diye göbek atarken, yüzünü görmeliydiniz. Sonra Çile Bülbülüm çalınca, bu defa komaya girdi.

- Bu şarkıda Allah diyorsunuz.

- Evet, deriz.

- Ama Allah deyip rakı içiyorsunuz.

- Ne olmuş, içeriz.

- Yanılıyorsam, lütfen düzelt. İslâm’da alkol günahtır.

- Doğru.

- O zaman neden yapıyorsunuz?

- Güzel oluyor. Sana bir sır vereyim mi? Bugün müzede gördüğün heykeller var ya, dün burada onlar içiyordu. Allah deyip, rakı içtikleri için taş oldular. Garsonlar onları gizlice müzeye taşıdı.

- …

- Yahu şaka, gevşe biraz. Sen takılmana bak.

10. Yıl marşı başlayıp, bütün masalar tempo tutunca ise manası Türkçe’de aşağı-yukarı “oha” olan bir lâf etti. En çok da Onuncu Yıl Marşı eşliğinde tren yapılmasını yadırgadı. Önce kısık bir sesle “burası emekli subayların lokantası mı” diye sordu. Nasıl baktıysam, “boşver” dedi, “takılalım”.

Bir de bir Arap bir de Yunan şarkısı çalınca tümden aklı karış tı.

-Siz Yunanları seviyor musunuz?

-Arada bir.

-Ama Yunan şarkısı dinliyorsunuz?

-Arada bir işte.

-O demin söylenen Arapça şarkı ne diyor?

-Ne bileyim ben.

-Yunanca şarkının sözleri ne?

-Yahu nereden bileyim?

-O zaman neden dinliyorsunuz?

-Güzel oluyor. İlla anlamak mı lâzım.

- …

Bir Azerî türküsünü de tercüme edince, “buradaki herkes Azerice biliyor öyle mi?” diye sordu, ama artık ben de de cevap verecek takat kalmamıştı.

Onun bu kültür şoku üç-dört saat sürdü. Sonra kalkmak istedi, yorulmuştu. “Yahu olur mu” dedim, “daha çorba içeceğiz”. Bana çok garip baktı, “ama yemek yemiştik. Yemekten sonra da balık yemiştik. Rakının üzerine nedense bira da içtik. Üstelik o kadar yemeğin üzerine sıcak helva da yedik, sonra bir de meyve yedik. Onun da üzerine kuru yemiş yedik. Kahve de içtik”…

“Olmaz”, dedim. “Şimdi de çorba içeceğiz. Devamında da dürüm yiyeceğiz. Türkler gibi eğlenmek istemiyor muydun?” Boynunu büktü. Bir şey söylemedi. Oradan bir dürümcüye gittik. Mercimek çorbası, birer porsiyon soslu-soğanlı dürüm. Ben “keşke başka çorba içseydik” deyip, keyifle, şırdan tuzlama, paça ve işkembeyi anlatmaya başladım, ama yüzünü ekşiterek eliyle “ne olur sus” gibisinden bir hareket yaptı. Onu pek anlamadım.

Yolda bana baktı, baktı sonra; “biliyor musun?” dedi, “biz Almanlar da aslında eğleniriz”…

“Ne yaparsınız” diye sordum, “uzun masalarda yan yana oturup, bira içerek, sallandığınızı biliyorum. Bir de bizde ilkokulda deve-cüce diye bir oyun vardır. Galiba onu da oynuyorsunuz” dedim. O bir şey demedi…

Biraz sonra “biraz fark olacak tabii, siz Akdeniz milletisiniz” dedi. Ben de “tam değil” dedim. “Aslında aynı zamanda Kafkasyalı, Orta Asyalı, Orta Doğulu, Avrupalı, Balkanlı ve Egeli, Karadenizli’yiz” dedim.

“Haydi” dedim. Sevinçle “otele mi gidiyoruz” dedi. “Yoo” dedim, “Gölbaşına. Orada göl var. Şimdi yola çıkarsak, şafak sökerken orada oluruz. Güneş doğarken rakı içeceğiz”. Bana garip garip baktı, “ondan sonra otele dönebilir miyim” diye sordu.

Kahvaltı saatinde oteline bıraktım. Öğleyin yeniden buluştuk. Ne kahvaltıda ne de öğle yemeğinde hiçbir şey yememiş. Sadece soda içmiş. “Keşke kahvaltıda benim bildiğim bir yer var, oraya gitseydik. Sucuklu yumurta yerdik” diyecektim, vazgeçtim. “Sakın Türkleri AB’ye sokmayın” diye bir yazı yazmış. Çok şaşırdım, “bana senin Türkiye’nin AB’ye girmesini istediğini söylemişlerdi” dedim. “Öyleydi” dedi, “ama o zaman daha Türkiye’ye gelmemiştim” dedi. “Türkiye’yi sevmedin mi” diye sordum.

“Bayıldım” dedi, “harika bir ülke” dedi, “ama AB’ye girerseniz, hem siz bozulursunuz hem de biz bozuluruz” dedi. Çünkü biz zaten dominant kültürmüşüz. AB’ye girersek, on sene sonra Fransızlar, Almanlar “sürünüyorum” diye göbek atmaya, yeni nesil “kadınım bıçakla beni, seni çok seviyorum” diye ilân-ı aşk etmeye başlarmış.

“Şu Ren’in suyu akar delidir oy, oy, oy” gibi, “yaslan dağın yamacına Hans Peter’im” gibi, “Münih’in etrafı dumanlı dağlar” gibi filân işte…

Ayrıca bütün Avrupa obez olurmuş. Kimse de sabah işe zamanında yetişemezmiş.“Biz nasıl bozuluruz” diye sordum, “size” dedi, AB’de bunların yarısını yaptırmazlar” dedi.

Aman neyse boşverin, biz takılalım… O da artık takılıyor zaten , Türkiye'de.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 22 Ocak 2014, 02:38:34

- Bu şarkıda Allah diyorsunuz.

- Evet, deriz.

- Ama Allah deyip rakı içiyorsunuz.

- Ne olmuş, içeriz.

- Yanılıyorsam, lütfen düzelt. İslâm’da alkol günahtır.

- Doğru.

- O zaman neden yapıyorsunuz?

- Güzel oluyor. Sana bir sır vereyim mi? Bugün müzede gördüğün heykeller var ya, dün burada onlar içiyordu. Allah deyip, rakı içtikleri için taş oldular. Garsonlar onları gizlice müzeye taşıdı.

- …


:)) :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 22 Ocak 2014, 21:35:15
 Bütün masalar ağzı kulaklarında hoplaya-zıplaya “sürünüyorum” diye göbek atarken, yüzünü görmeliydiniz. Sonra Çile Bülbülüm çalınca, bu defa komaya girdi.

Bende burda koptum  :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 30 Ocak 2014, 01:59:00
Sümer abinin yazıların üstüne olmaz ama hoşuma gitti nedense :;

Medeniyet ;
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir de bizim Temel geçmek için bekliyorlarmış.
Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
-"Niye 7 tane? " diye İngiliz'e sormuşlar. O da
-" Haftanın yedi günü var. Hepsi için bir tane. Pazartesi,... Salı, Çarşamba..."demiş.
...-" Vay be Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki. "
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don.
-" 7'yi anladık da niye 8? " diye sormuşlar.
Fransız :
-" Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım " demiş.
-" Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler.
Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
-" Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var.Şu medeniyete, şu temizliğe bak! "
Sormuşlar
-" Neden 12 adet ??? " Bizimki cevap vermiş
-" Ocak, Şubat, Mart,.....''
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 30 Ocak 2014, 02:25:02
Sümer abinin yazıların üstüne olmaz ama hoşuma gitti nedense :;

Medeniyet ;
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir de bizim Temel geçmek için bekliyorlarmış.
Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
-"Niye 7 tane? " diye İngiliz'e sormuşlar. O da
-" Haftanın yedi günü var. Hepsi için bir tane. Pazartesi,... Salı, Çarşamba..."demiş.
...-" Vay be Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki. "
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don.
-" 7'yi anladık da niye 8? " diye sormuşlar.
Fransız :
-" Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım " demiş.
-" Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler.
Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
-" Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var.Şu medeniyete, şu temizliğe bak! "
Sormuşlar
-" Neden 12 adet ??? " Bizimki cevap vermiş
-" Ocak, Şubat, Mart,.....''

:)) :)) :))

2014, 2015, 2016 .... :)) :)) :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 30 Ocak 2014, 12:56:13
2014, 2015, 2016 .... :)) :)) :))

Bu daha iyiymiş Hocam  :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 30 Ocak 2014, 18:31:48
Elisa hocanın online kişilerde rengi niye kırmızı diye merak ediyordum bende bundanmış demekki (gyk) :P :))  yılbaşından yılbaşına :P :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 30 Ocak 2014, 19:09:08
Elisa hocanın online kişilerde rengi niye kırmızı diye merak ediyordum bende bundanmış demekki (gyk) :P :))  yılbaşından yılbaşına :P :D

Yok, o yılbaşındaki kırmızı iç çamaşırı olayı için :P :) (gyk)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 05 Mayıs 2014, 08:20:03
Adamın biri California'da bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış.
Adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına belki cin çıkar deyip ovalamış lambayı...
Harbi harbi cin çıkmış. Adam çok şaşırmış. Cin başlamış konuşmaya:
- "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın beni ama..."
- "Bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım. Bu yüzden 3 dileği unut.
Sadece 1 dilek hakkın var!" Adam oturmuş ve bir süre düşünmüş ve,
- "Her zaman Hawaii adalarına gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar.
Benim için Hawaii'ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebileyim" demiş.
Cin gülmüş: - "Bu imkansız. Bu işin lojistiğini düşün!.. Köprünün ayakları nasıl Pasifik'in dibine ulaşabilir?
Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır, başka bir dilek düşün" demiş.
Adam tamam demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda:
- "Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onlarla ilgilenmediğimi söylerlerdi.
Bu yüzden, kadınları anlayabilmeyi diliyorum...
Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini...
Onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum..."
Cin cevap vermiş:  - "Köprü iki şeritli mi olsun yoksa dört şeritli mi?!.."    :g   (d)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 05 Mayıs 2014, 08:37:11
3. Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış.

Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmış.

Japon: "Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım" diyerek harakiri yapmış.

Amerikalı:  "Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı" diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.

Tüm bunları izleyen Türk müteahhit de derin bir "Oh!" çekerek yanındakilere dönmüş:

- "İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum..."    :PP   :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: enderege - 23 Mayıs 2014, 23:39:06
KARISI KAYBOLAN ADAM :


Bir adam polisi aramış :
“Karım alışverişe gitti. Dönmedi. 8 saat oldu. Ne olur onu bulun !” demiş.
Görevli polis sormuş :
“Karınızı tarif eder misiniz ?”
Adam anlamamış “Nasıl yani ?”
Polis : “Boyu ne kadar ?”
Adam : “Ne bileyim, bazen yüksek topuk giyer beni geçer, evde yalınayak benden kısa.”
Polis : “Göz rengi ?”Adam : “Bilemem, bazen yeşil bazen mavi lens takar, aslında galiba ela…”
Polis: “Saçı ne renk ?”Adam : “En zor soru. Her hafta başka bir renk desem ?”
Polis : “Üzerine ne giymiştir ?”
Adam : “Hiç dikkat etmedim valla…”
Polis : “Peki arabayla mı gitmişti alışverişe ?”
Adam : “Evet !!! Siyah Audi R8, süperşarj 3.5 litre V6 silindirli motor, 290 beygir. İçi geyik derisi taba renginde, LED farları var, sağ kapıda görünür görünmez hafif bir çizik var.”
Polis : “Tamam efendim, arabanızı bulacağız.!!.:)))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 24 Mayıs 2014, 00:07:19
:)) Haklılık payı var gerçek olma ihtimali yüksek fıkra bile olmayabilir :P (gyk)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 24 Mayıs 2014, 00:24:33
Emekli bir ehliyetim var ama arabam hiç olmadı, CF.com duymasın.  :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 24 Mayıs 2014, 21:18:12
Polis : “Boyu ne kadar ?”
Adam : “Ne bileyim, bazen yüksek topuk giyer beni geçer, evde yalınayak benden kısa.”

Dünyanın merkeziymiş bu abimiz, karısının boyunu bile kendisine göre tarif ediyor  (d)
Adam ruhsuz, polis ondan beter ruhsuz, piiiiiiiiiii  (d)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 24 Haziran 2014, 21:44:59
5. sınıfa gidiyordum, babam dediki ''teşekkür getir bilgisayarını yeniliycem'' dedi teşekkür aldım F5'e bastı gitti.   :D

     Şu Çılgın Bizler    :))

 1. Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
 2. Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
 3. Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
 4. Gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip, kendisi çözdü diye sevinir.
 5. Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kâğıtlar yapıştırır.
 6. Evdeki yaşlılar da kullanabilsin diye tv kumandası, telefon gibi aletlerin üzerindeki tuşların Türkçesini tercüme edip yapıştırır.
 (on-aç; off-kapa ; redial-tekrar ara ; volume-ses vb...)
 7. Çayı soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyarak soğumasını önler.
 8. Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
 9. Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
 10. Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz o, saçını seven bakımlı bir Türktür.
 11. Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
 12. Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.
 13. Denize girip güneşlendikten sonra aşırı derecede yanan sırtına yoğurt sürerek iyileştirebilir.
 14. Dolmuşta veya otobüste bozuk paraları avucunda toplayıp şıkır şıkır çevirip ses çıkartır.
 15. Herhangi bir yere hesap öderken arkasına dönüp gizli gizli para sayar.
 16. Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum" diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirir.
 17. Beton döktükten sonra bir sanat eseri yapmışçasına beton kurumadan tarih ve imza atar.
 18. Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna sürerek kısa süreli koklayarak anlar.
 19. Simit yedikten sonra, masaya dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yutar.
 20. Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
 21. Colayı çalkalayıp fışkırtarak asitsiz içmeyi akıl edebilir.
 22. Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, iki saat sonra gelir.
 23. Okul yıllığında kendisi hakkında; okulu kırıyordu, kopya uzmanıydı gibi yazıları arkadaşlarına gösterip bununla övünür.
 24. Gazete bayiinin önünde durup tezgahtaki gazeteleri ayaküstü okur.
 25. Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
 26. Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışır.
 27. Trafikte ambulansın peşinen takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.
 28. Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder veya elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar.
 (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)
 29. Gece aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerine örtmese de yanına yorgan alıp yatar.
 30. Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
 31. Taksi tuttuğunda şoförün yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
 32. Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türkündür.
 33. Kaldırımda değil de cadde ortasında yürür ve yanından hızla geçen arabaya da "çarpsaydın bari" diye tepki gösterir.
 34. Bir turiste adres tarif ederken bağıra bağıra Türkçe konuşur.
 35. Beş genci yazın öğle sıcağında Şahin marka bir otomobilde, atletli olarak sokakları turladıklarını görürseniz bilin ki onlar Türktür.
 36. Alışveriş merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.
 37. Birini çağırmak için kapı zilini çalmak yerine evin camına taş atarak amacına ulaşmaya çalışır.
 38. Kürdanla dişini karıştırdıktan sonra çıkarıp bakar ve tekrar ağzına koyar.
 39. On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
 40. Yemeğini yedikten sonra tatlı yiyecekse, bulaşık çıkarmamak için çatalını veya kaşığını iyice yaladıktan sonra tatlısını yer.
 41. Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
 42. Ceket giyecekse gözükmez diye gömleğini ütülemez, kazağının altına giyecekse gömleğin sadece yakasını ütüler.
 43. Kırmızı ışıkta durduğunuz için size ancak bir Türk bağırabilir.
 44. Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir.
 Daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
 45. Fayton, at arabası ve el tezgâhına bisiklet kornası takma fikrinin patenti yüzde yüz bir Türke aittir.
 46. Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.
 47. Evinde bulunan saksıların dibini kül tablası olarak kullanır.
 48. Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
 49. İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türkten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)
 50. Aracın sinyal lambaları dururken kolunu çıkararak "dönüyorum" işareti verir.
 51. Plastik yoğurt kabını saksı yapar. Çayı, çay tabağına döküp içer. 
 52. Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi kör veya salak sanarak kornaya basar.
 53. Dingildeyen bir masanın ayağına kâğıt sıkıştırma fikri bir Türke aittir.
 54. Dişlerinin arasından "vııj vııj" diye ses çıkarabilir.
 55. Tv de film seyrederken filmin oyuncularıyla diyalog kurabilen (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
 56. Kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir.
 57. Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma gibi bir buluşun sahibidir.
 58. Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır. (Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi)
 59. Ancak bir Türk kadını, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir.
 60. Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
 61. Arabasının arkasına yazı yazar. (Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY, kıroyum ama para bende)
 62. Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
 63. Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbente yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.
 64. Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.
 65. Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
 66. Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp çarpılmış arabasına üzülür.
 67. Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz o bizdendir.
 
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: abcb - 25 Haziran 2014, 02:13:56
Aynen böyle  :g

 49. İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türkten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 08 Temmuz 2014, 04:30:25
 Ahmet 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur.
 Bir gün öğretmeni Ahmet'e 'Siyaset' nedir diye sorar.
 Ahmet düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez.
 Eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz.
 O da babasına sormaya karar verir.
 - Baba, siyaset nedir?
 Baba düşünür. Ahmet'e uygun bir yolla anlatmak ister.
—Bu evde parayı getiren kim oğlum?
 - Sen...
—Ben kapitalist rejimim.
—Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?
 - Annem...
—O da hükümet.
—Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?
 - Dadım...
—Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.
 Ahmet her şeyi not alır ve uyur.
 Gece garip seslerle uyanır.
 Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.
 Yanına gidince altına pislediğini anlar.
 Hemen annesini kaldırmaya gider.
 Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
 Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider.
 Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Alinin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:
 - Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın.. ??   ::)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 08 Temmuz 2014, 04:49:47
halk ne yapsın.. ??   ::)

Uyusun da büyüsün :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 13 Temmuz 2014, 01:20:24
   (https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi61.tinypic.com%2F2ly08d1.jpg&hash=a9b6c06ca58d27721d7ef0e66a382a5fa910c74d)



   (https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi57.tinypic.com%2F1hxcah.jpg&hash=6ea62910ce8a8b214291cee6d82bdc206d8712a5)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 21 Ağustos 2014, 01:50:03
 (https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi60.tinypic.com%2F2d849jl.jpg&hash=a0e0abd8e083033d06d32cb7602232edfe933629)  :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 17 Aralık 2014, 14:19:03
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi62.tinypic.com%2F1zmjvqh.jpg&hash=94f3280ca2ae0f98bc13fab3f4e76ca394949834)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: nükhet - 17 Aralık 2014, 17:19:40
Ben küçükken dedeme sorardım ( dedeciğim neden herkes bizi makaraya alıyor ) o da şöyle cevap verirdi ( Bak kızım,  diğer insanların kafası gece 12 ye kadar normal çalışır ama biz Karadenizlilerin kafası tam gün süper zeka çalışır , işte bu yüzden ) derdi
Bu da benden olsun

(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi60.tinypic.com%2Fnpnskn.jpg&hash=6d7c1b98ca6b34abe755d6e2017d164d29f803fe)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 17 Aralık 2014, 17:29:02
Güzel söylemiş dedemiz. (str) Oysa sürekli öğlen 12 saçmalığından bahsedilir. Makaradan ziyade pratik zeka mevcut. :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 26 Ocak 2015, 00:25:37
Akşamcılara gelsin :PP

Sarhoşun bir taksiye binmiş ve
"İstasyona çek" demiş;
Taksi şöförü adama dönerek ;
- "Abi zaten istasyondayız";
- "Al şu 20 lirayı ama bir daha bu kadar hızlı sürme" ; :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 05 Şubat 2015, 20:49:26
 4 EVLİ ERKEK BALIÐA ÇIKAR
 1. erkek: Balığa çıkabilmek için karıma geçen hafta bütün evi badana yapma sözü verdim der.
 2. erkek: O da bi şey mi ya ben karıma evdeki bütün elektronik eşyaları yenileme sözü verdim der.
 3. erkek: Siz gene iyisiniz ben karıma yeni araba sözü verdim der.
 Hepsi şaşırır döner 4. erkeğe sorarlar. - Ne o sen karına söz vermedin mi yoksa sesin çıkmıyor?
 4. erkek: - Yooo ben hiç birşeye söz vermedim. Saati sabah 5.30 a kurdum, çalınca karımın kulağına şunları fısıldadım:
 'karıcım benimle annemlere mi gelirsin yoksa balığa mı çıkayım' dedim karımın cevabı kesin ve netti...
- Sıkı giyin üşütürsün.
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: HeadSh0t - 05 Şubat 2015, 21:13:55
4 EVLİ ERKEK BALIÐA ÇIKAR
 1. erkek: Balığa çıkabilmek için karıma geçen hafta bütün evi badana yapma sözü verdim der.
 2. erkek: O da bi şey mi ya ben karıma evdeki bütün elektronik eşyaları yenileme sözü verdim der.
 3. erkek: Siz gene iyisiniz ben karıma yeni araba sözü verdim der.
 Hepsi şaşırır döner 4. erkeğe sorarlar. - Ne o sen karına söz vermedin mi yoksa sesin çıkmıyor?
 4. erkek: - Yooo ben hiç birşeye söz vermedim. Saati sabah 5.30 a kurdum, çalınca karımın kulağına şunları fısıldadım:
 'karıcım benimle annemlere mi gelirsin yoksa balığa mı çıkayım' dedim karımın cevabı kesin ve netti...
- Sıkı giyin üşütürsün.
:)) :y
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 27 Şubat 2015, 20:52:09
Fıkra gibi yaşar olduk burda paylaşayım :P Güncel konulara esprili bir dillle yaklaşılmış siyasi amaçlı olarak yazılmamıştır bilginize :)

"Sabah Dolar Alıp Akşam Satarak Son 1 Ayda 160.000 TL Gelir Elde Eden Genç Başarısının Sırrını Açıkladı: ''Recep Tayyip Erdoğan''
--zaytung--
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: AnilK - 27 Şubat 2015, 20:56:14
Biliç: Bugün 4-2-3-1 sistemi ile kazandık ama gönlümden geçen sistem elbette başkanlık sistemi.

:D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 11 Mart 2015, 03:24:53
Adamın biri, Pejo marka bi minibüs alır. Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar.
Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
Yolculardan biri: -"Kaptan yavaş, bir yere çarpacaz!" der.
Şoför: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?" der.
Yolcu: -"Hayır!" der.
Şoför: -"O zaman susacan" der ve devam eder.
Minibüs hızlanmaya devam eder...
Bir yolcu daha seslenir: -"Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!"
Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
Amca ne bilsin, -"Hayır!" der.
-"O zaman susacan" der şoför.
Bu kez bir kadın seslenir:
-"Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!"
Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
Kadın: -"Yok!" der.
Şoför yine aynı cevabı verir...
En son arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-"Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!"
Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
Genç: -"Biliyorum lan, ne olacak?" der.
Şoför: -"O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?"  :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: illisionist - 28 Mart 2015, 01:12:58
Borsa Nedir ????.....
Köylü Ahmet Ağa, eşeğini satmaya karar vermiş.
Kıymeti taş çatlasa 50 lira etmeyen eşek için pazarlık payı da ekleyerek 100 lira fiyat koymuş.
 
Komşu köyden acilen eşşeğe ihtiyacı olan Mehmet ağa 100 lira ödeyip eşşeği pazarlıksız satın almış.
 
Köylü Ahmet eşşeğini satmış ama akşam da gözüne bir türlü uyku girmemiş...Gece boyunca düşünüp, durmuş.
 
'Mehmet ağa 50 liralık eşeğe niye 100 lira verdi ?'!!!!!... diye. İçi rahat etmeyince ertesi gün eşeğini geri almaya karar vermiş.
 
Pazara gitmiş Mehmet ağayı bulmaya ama, bir de ne görsün eşşek 200 liradan satışa çikarilmis...
İyice sıkıntı basmış ve kesin karar vermiş, geri alacak eşeğini...200 lira pazarlıksız ödeyip geri almış (.).
 
Aynı olay bu defa Mehmet ağa'nın başina gelmiş, o da uyuyamamış. 'Allah Allah... Ahmet niye 100 liraya sattığı eşşeği 200 liraya geri aldı??? Var bu işin içinde bir iş...' diye gece boyunca düşünüp, durmuş.
 
O da ertesi gün eşşeği geri almaya karar vermiş Ahmet Ağa ile anlaşip 400 lira vererek geri almış eşeği... Bu alışveriş her gün fiyat arta arta devam etmiş...
 
Bir kaç gün sonra pazara bir başka köyden Hüseyin gelmiş. Hüseyin pazardaki kalabalığın arasına dalınca bir de ne görsün ; 'al, al, al, sat, sat, sat' bağrışmaları arasında bir yaşlı eşek ve bu eşeğin tam 1000 TL satış fiyatı!!!...
Yanındakine sormuş, 'Hemşerim, nedir bu iş???? Bu yaşlı eşek 1000 lira eder mi yahu??!!'
Adam hemen yanıtlamış; 'Valla grafikler ortada, bu eşeğin fiyatı bir haftada 50 liradan başladı, 950 liraya geldi. Şöyle bir teknik analizine bakarsan görürsün.
Eşşeğin fiyatı 1000 lira direncini bi kırarsa, 1.500 liraya kadar yolu var.. '
 
(Ve bir gün pazarda eşeğe gerçek değeri olan 50 liradan fazla verilmediğinde kriz çıkıyor ve eşeği en son elinde bulunduran da batıyor herhalde)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: illisionist - 28 Mart 2015, 01:22:05
Siyaset - Süleyman Demirel'den Açıklama

bir toplantıda eski Cumhurbaşkanları'ndan Demirel'e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Demirel de soruyu yönelten kişiye:
- "Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun" demiş. Demirel'in anlattığı fıkra şu:
 
Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş.Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var... Karakuşi Kadı, fırıncıya:
- 'Ben bunu aldım' demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş:
- 'Hani bizim ördek?' Fırıncı boynunu büküp:
-  'Uçtu' deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış...  Gayrimüslim de peşinde kovalıyor...
Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki
tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan
fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da
kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş...
Ördeğin sahibi,
- 'Bu adam ördeğimi hiç etti' diye
şikáyet etmiş. Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş:
- 'Ne yaptın bu adamın ördeğini?' Fırıncı
- 'Uçtu' demiş. Kadı, kara kaplı defterini
 açmış:
- 'Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar 'Uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil' diyerek, fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa  sormuş.  Onun şikáyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
- 'Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla... Davacı:
- 'Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak?' diye sorunca Karakuşi Kadı,
- 'Şimdi' demiş, 'Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız. Tabii gayrimüslim şikáyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş. Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi
Kadı:
- 'Tamam' demiş, 'Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.'  Böyle olunca adam da şikayetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi'ye:
- 'Senin şikáyetin nedir bre?'…  Yahudi bir süre düsündükten sonra ellerini açmış,
 - 'Ne diyeyim kadı efendi' demiş, 'Adaletinle bin yaşa Sen, e mi !'  Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:
- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikáyet
edeceksin?..  Bugün ülkedeki durum bu! Agnadın mı?
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: osibios - 19 Nisan 2015, 02:17:48
(https://scontent-fra.xx.fbcdn.net/hphotos-xft1/v/t1.0-9/1972280_595880390495946_1989844751_n.jpg?oh=c179951ef0d46da3df03c4fc0fad7c7e&oe=55DBD6BC)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 27 Nisan 2015, 02:41:36
 Kadının biri, 47 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
 Ameliyat masasındayken, ölüme yakın rüyasında azraili görüyor ve soruyor:
 'Benim saatim geldi mi?' Azrail cevap veriyor:
 'Hayır, senin daha 42 sene, 3 ay ve 8 günün var'.
 Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
 Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtturuyor.
 Göğüslerini düzelttiriyor kısacası 'Yeniden doğmuş gibi'.
 Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor.
 Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
 Tam karşıdan karşıya geçiyorken ambulans çarpıyor ve ölüyor...

 Azrail'e soruyor: '40 seneden daha fazla yaşayacağımı söylemiştin
 Neden o zaman bana o ambulansın çarpmasını engellemedin?
 Azrail cevap veriyor:
 'Kız, Allah cezanı vermesin ben seni tanıyamadım'.   :g
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: kilicaslan3873 - 03 Mayıs 2015, 01:32:44
Kadının evinde cam kırılmıştı. Camcıyı aradı ve sipariş verdi. Yarım saat sonra zil çaldı. Kadın megafondan seslendi:

- Kim o?

- Camcı bea..

Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi. Beş dakika sonra yine zil çaldı.

- Kim o?

- Camcı bea..

- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti.

- Düştük bea.. :m :DD :DD :DD
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 09 Temmuz 2015, 01:44:12

Caponlar : “Biri yapabiliyorsa, ben de yapabilirim. Hiç kimse yapamıyorsa, ben yapmalıyım. ”
Türkler : “Biri yapabiliyorsa ben neden yapayım! Hiç kimse yapamıyorsa, ben nasıl yapayım.

komik değil ama ülkemizde işlerin nasıl yürüdüğünü de anlatıyor :P

Türkler ve Japonlar Kürek Yarışı

Bir gün iki dost şirket birisi türkiyeden biriside japonyadan olmak üzere dostluk mücadelesi altında bir kürek yarışı düzenlemeye koyulurlar. İki takımda kazanmak için uzun ve yorucu bir antrenman safhasından sonra yarış zamanı gelmiştir.
Yarış başlamış ve Japonların ezici üstünlüğü ile 1km farkla türk şirketi yenilmiştir.

Yarış bittikten sonra türk takımı kazanamadıkları için çok sarsılmıştır.
Şirket bu yenilginin nedenini araştırmaya koyulurlar. İncelemeleri sonucunda japon takımında 1 dümenci 8 tanede kürekçi vardı. Türk takımında ise, 8 tane dümenci 1 tane kürekçi vardı.

9 kişilik türk şirketi Japonlarla bir yarış yapmak için gene toplandı. Artık türk şirketi uyanmış ve takımda bazı mevkii değişikliğine gidilmişti. Yeni yapılanma sonrasında takımda 4 dümen müdürü, 3 bölgesel dümen müdürü, 1 kürekle çekmekten sorumlu kişinin performansından sorumlu yönetici ve 1 tane kürekçi vardı.

Yarış düzenlendi ve türk şirketi eskisindende kötü bir şekilde 2 km lik bir farkla yarışı gene kaybettiler.
Artık türk şirketinin tepesi atmıştı. Şirketin yönetim kurulu harekete geçti ve yarışın kaybedilmesinden sadece kürekçi sorumlu buldu. Kürekçi işten kovuldu ve müdürüne işin çözümünde olan katkısından dolayı ödül verildi :P
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: blqn - 09 Temmuz 2015, 01:54:00
:))

Kuyruk kuyruğa buyurmak demek bu iş :D
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: silver - 09 Temmuz 2015, 11:42:22
Güzeldi @hakanatik01 :D Bunun birçok farklı versiyonu var biliyorsunuzdur zaten :PP
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: hakanatik01 - 10 Temmuz 2015, 01:22:46
Anlat dinleyelim :P :) Ülkemizde bu durum zaten ençok yaşanan olaylardan o yüzden fıkradan çok acı gerçekler ülkemizde tren kazası olur mesela ne ulaştırma bakanı ne genel müdür nede teknik müdürler suçludur tek suçlu makinistdir .v.b. pek çok örneğini yaşamaktayız :P :)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: illisionist - 29 Aralık 2015, 00:41:49
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi.hizliresim.com%2F1MYGrj.jpg&hash=de768022e7ee5dbb12cb6118a091657b2d27975e) (http://hizliresim.com/1MYGrj)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Rela - 20 Kasım 2016, 21:32:00
bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar.

Aksilik ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır. ‘Pardon. Ben neredeyim acaba?’ diye sorar.

‘Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin’ der adam.

Yönetici sinirlenir;
‘Sen MUHASEBECİSİN değil mi?’ diye sorar.
‘Evet.’ der adam. ‘Nereden bildin?’

‘Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap % 100 doğru fakat hiç bir işe yaramıyor.’
Muhasebeci gayet rahat bir tavırla;

‘Sen de yöneticisin değil mi?’

‘Evet, sen nereden bildin?’

‘Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin, kaybolmuşsun, pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu.’
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Pafta - 20 Kasım 2016, 22:32:00
vezirler huzura çıkmışlar:
- padişahım, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten.. . padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- eeee! ne vergisi koyalım?, demiş..
- köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! padişah,
- tamam, demiş. aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- tepki var mı?
- hiç bir tepki yok!
- iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! aradan bir süre geçmiş, padişah:
- var mı şikayet?
- yok! halkının tepkisizliğine kızan padişah, gürlemiş:
- köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin! aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen padişah, çağırmış vezirlerini,
- halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, padişah sormuş:
- var mı şikayet? ses yok. padişah tekrar :
- var mı şikayet ? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
- padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- eeee!, demiş padişah bir umutla...
- aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyız, bir adam daha koysanız...
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: skrylibla - 08 Mart 2017, 18:30:32
Bugün bi arkadaş anlattı çok hoşuma gitti bi laz fıkrası anlattı ;

 Laz hep diyormuş ki çevresine bak ben hastayım ben hastayım kimse dinlemiyomuş kendisini. Ben hastayım ben ölücem falan. Sonra ben ölürsem mezar taşıma falan böyle yazın demiş. Mezar taşına yazmışlar '' ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız, bak noldu şimdi ? '' ıhıhıhı he ? öyle yani bizim lazın mezar taşında öyle yazıyormuş. '' Ben hastayım dedim dedim inanmaınız noldu şimdi ? Gördünüz mü ? İRONİ İÇERİR (yvr)


 (https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi.hizliresim.com%2Fbr2zln.jpg&hash=632bcfeab0428f7beaf235badcb08bb8ac441e2c)
Başlık: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 13 Ocak 2018, 17:31:42
Muhammed sınıfa girdiğinde öğretmen sordu:
- Adın ne? - "Muhammed" diye cevapladı çocuk.
- "Fransa'da Muhammed ismini kullanmayız bundan sonra senin adın Jean-Francois" dedi öğretmen.
Akşam eve döndüğünde annesi Muhammed'e sordu. - Günün nasıl geçti Muhammed?
- Benim adım Muhammed değil, artık Fransa'da yaşıyorum ve artık adım Jean-Francois, dedi.
- "Sen isminden, ailenden, kültüründen ve dininden utanıyor ve yadsıyorsun öyle mi?" diyen annesi Muhammed'i dövdü.
Sonra olanları Muhammed'in babasına anlattı. Babası Muhammed'i daha kötü dövdü.
Ertesi gün Muhammed okula gittiğinde öğretmen Muhammed'in yüzündeki çürükleri gördü ve sordu
- Benim küçük Jean-Francois'ime ne oldu?
- Hiç sormayın efendim, Fransız olduktan 2 saat sonra iki tane Arap'ın saldırısına uğradım. :))
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: geliraky - 18 Eylül 2018, 12:43:18
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fwww.inshaber.com%2Fwp-content%2Fuploads%2F2018%2F03%2FTopal-Dilenci-Komik-F%25C4%25B1kra-dilenci-f%25C4%25B1kras%25C4%25B1-k%25C3%25B6r-dilenci-f%25C4%25B1kras%25C4%25B1.jpg&hash=dcbd493afb8cf7c079164cdd8ab6cf7bc2264d19)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: geliraky - 18 Eylül 2018, 12:43:51
(https://www.gelirkapisi.com/proxy.php?request=http%3A%2F%2F2.bp.blogspot.com%2F-rAr8-tq863o%2FVEmVyqoZ20I%2FAAAAAAAAEUA%2FtJkWGdDWq4g%2Fs1600%2F11130357hyu.jpg&hash=665fe65a46234f3a200d1b307ed21e7c09ff05dc)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: moneyemr - 03 Ekim 2018, 10:20:51
(https://img.gecce.com.tr/2016/01/22/komik-173411YU.jpg)
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: moneyemr - 10 Ekim 2018, 12:21:39
Çekiyorum, gülümse!

 

Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti. Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.

"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazanmış, sevincine dayanamamış, kalp krizi geçirip ölmüş" dediler.

İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu:

"Bu neden sırıtıyor?"

"Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar.

Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.

"Bu neden oldu?" diye sordu savcı.

"Efendim, buna yıldırım çarpmış" dediler.

"Peki neden sırıtıyor?"

"Fotoğrafını çekiyorlar sanmış".
Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: kasaevren - 05 Kasım 2018, 11:53:05
aboo ben bile uzun süre ara verince unutmuşum hemen konumu canlandırmam lazım, kısa kısa ve güzellerinden :)

HIRSIZ YAKALAYAN ROBOT

Japonyada hırsız yakalayan bir robot icat etmişler.
Amerikada 5 dakikada 180 hırsız yakalamış.
Italyada 5 dakikada 80 hırsız yakalamış.
Fransana 5 dakikada 30 hırsız yakalamış.
Türkiyede 5 dakikada robotu çalmışlar

SAATLER 1 SAAT GERİ ALINIYORMUŞ

Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam.

ŞAKAYI SEVMEM

Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam. Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun? Adam:
-Evet ben vurdum.. Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun? Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..? Nasreddin Hoca:
-Haa… iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!

KRALİÇE ELİZABETH

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyulmaktaymis. Merak edip sormus. Hemserum haçan habu top atislari neyin nesidur? diye. Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis. Aradan yarim saat geçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine sormus bir baskasina Bu top atislari neyin nesidur hemşerum? diye. Ayni cevabi alinca söylenmis: Ula, yarim saattir bir kariyi vuramadular

Kraliçe'li olan güzelmiş :D
Başlık: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 11 Ocak 2020, 22:55:27
Neden Ağlıyorsun?

Nasrettin Hoca, bir gün zengin bir adamın cenazesinde hem tabutun yanında yürüyor hem de sesli sesli ağlıyormuş.
Cenazeye katılanlardan biri onu teselli etmek için yaklaşmış.
- Merhum akraban mıydı?
Hoca cevap vermiş:
- Yok akrabam değildi, ben de ondan ağlıyorum ya!

Yorgan Gitti Kavga Bitti

- Nasrettin Hoca akşam uyurken dışarıdan sesler gelmiş, Hoca karısına seslenmiş:
- Hanım kalk dışarıdan sesler geliyor. Hanımı
- Kedidir kedi, deyip yatmış.
Nasrettin Hoca dayanamayıp dışarı çıkmış, bakmış ki iki adam kavga ediyor. Kavgayı ayırmaya kalkmış.
İkisini ayıracakken arkadan biri Nasrettin Hocanın yorganını aldığı gibi kaçmış. Nasrettin hoca eve girince karısı sormuş:
- Bey ne oldu?
- Ne olacak hanım, yorgan gitti kavga bitti

Meclis Kapısı

Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek.
Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
- Bu kapıyı kaça yaparsın?
- 500 liraya yaparım. Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
- Sen kaça yaparsın?
- 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz. Vekil şaşırmış. ---- Nasıl yani! Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
- Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.
İşi tabii ki ikinci marangoz almış.

Başlık: Ynt: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: ElisaMcCline - 11 Ocak 2020, 23:55:24

Meclis Kapısı

Mecliste odalardan birisinin kapısı bozulmuş. Kapının tamir olması için marangoz çağırmak gerek.
Gelenek olarak iki marangoz çağırmışlar ihaleyi açıyorlar. Konu ile ilgilenen milletvekili gelen birinci marangoza sormuş:
- Bu kapıyı kaça yaparsın?
- 500 liraya yaparım. Milletvekili ikinci marangoza dönmüş:
- Sen kaça yaparsın?
- 2500 liraya yaparım, demiş ikinci marangoz. Vekil şaşırmış. ---- Nasıl yani! Bu nasıl 500 liraya yapıyor da sen 2500 lira diyorsun?
- Sayın vekilim, 1000 lira ben alacağım, 1000 lira siz alacaksınız. 500 lira da buna vereceğiz, kapıyı yaptıracağız.
İşi tabii ki ikinci marangoz almış.


Bu iyiymiş, daha önce duymamıştım :D
Başlık: Fıkralar
Gönderen: Coulers79 - 12 Kasım 2020, 19:54:55
En İyi Bira
Birgün Carlsberg, Miller, Tuborg ve Efes Pilsen'in başkanları barda içmeye gitmiş.
Garson gelince teker teker söylemişler;
- Ben bi Carlsberg alayım.
- Ben bi büyük Miller istiyorum.
- Ben Tuborg içeceğim.
Sıra Efes Pilsen'in başkanına gelince;
- Ben bir kola alayım. demiş. Garson gidince yanındakiler sormuş, "Yahu sen niye Efes Pilsen istemedin" diye;
- Kimse bira içmiyordu, ben de size uyayım dedim; demiş.

Para ve Yahudiler
İki Yahudi arkadaş bir katolik kilisesinin önünden geçiyormuş.
Kilisenin duvarında, katolik olmayanlara hitap eden büyük bir afiş asılıymış:
“Bize gelip katolikliği kabul ederseniz hemen 30 bin dolar nakit para alacaksınız!”
Yürümeye devam eden iki arkadaş bu teklifin ciddi olup olmadığını tartışmaya başlamış.
Bir hafta sonra, aynı kilisenin önünde yeniden buluşmuşlar. Biri diğerine bir sırrını anlatacakmış:
“O teklifin ciddi olup olmadığını hala merak ediyorum.” Bunun üzerine arkadaşından küçümser bir tavırla şu cevabı almış:
“Ah siz yahudiler, aklınız fikriniz para!”

Başlık: Fıkra Bölümü :)
Gönderen: Coulers79 - 10 Aralık 2020, 19:52:18
Aslan bir gün ormanda dolaşırken açlıktan kıvranan kurtla karşılaşmış.
- Ne bu halin diye sormuş. Kurt - Avlanacak birşey bulamadım, güçsüz düştüm demiş.
Aslan yardımcı olmak için - Gel seninle beraber ava gidelim demiş, çıkmışlar yola.
Ovada otlayan bir at görmüşler. Tepenin üstünde atı seyreden aslan, kurda dönüp sıra ile sormuş:
- Gözlerim çakmak çakmak oldu mu diye sormuş, kurt evet demiş. Peki tüylerim diken diken oldu mu?
- Evet, demiş kurt. - Arkam yusuf yusuf ediyor mu? "Evet" deyince aslan yıldırım gibi ata saldırmış ve yere devirmiş. 
İki arkadaş, kendilerine güzel bir ziyafet çekmiş. Kurt biraz kendine gelmiş. Bir zaman sonra aynı kurt tilkiyle dolaşmaya çıkmış.
Karınları iyice acıkmış. Tam o sırada yaylada otlayan bir at görmüşler ve kurdun aklına aslanın avı gelince, tilkiye sormuş:
- Gözlerim çakmak çakmak oldu mu? - Yooo, demiş tilki. - Tüylerim diken diken oldu mu? -Hayır!
- Peki arkam yusuf yusuf ediyor mu? - Cık hayır, diyerek gördüğü gerçeği söylemiş tilki. Ama duyduklarına bozulmuş olan kurt,
evet desene diye hırlamış. Tilki bakmış ki pabuç pahalı, çaresiz evet demiş. Marifetin, tilkiden duyacağı "evet"lerde olduğunu sanan
kurt bir hışımla atın üzerine saldırmış. Saldırmış saldırmasına da, ömrünün en sıkı ve en güçlü çiftesini yemiş!.
Tilki, atın uçurup yere çaktığı ve pestil gibi önüne yığılmış olan kurdun başında ona uzun uzun bakmış ve demiş ki:
-Hah işte şimdi gözlerin çakmak çakmak, tüylerin diken diken oldu! Ve arkan da yusuf yusuf ediyor..