Gönderen Konu: Hikayeler  (Okunma sayısı 38780 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

11 Mart 2014, 10:08:09Yanıtla #30

Çevrimdışı illisionist

  • eTüccar Puanı: (19)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 2.919
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +1779
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #30 : 11 Mart 2014, 10:08:09 »
+7
Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle, pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı. Ona göre; nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu her zaman.
Ama ilk okula başlayınca işler değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta çirkin bile sayıldığını söylemekteydi.

Küçük kız, ilk önceleri onlara inanmadı çünkü herk...es birbirini kıskanıyordu. Ama bir kaç yılda gerçeklerle yüzleşti.Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu bir cilde sahipti. Badem dediği gözleri ise şaşıydı. Vücudu da bir selviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti.

Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti. Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu. Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı. Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını söyleyerek kızı ameliyat ettiler.

Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten korkuyordu. Fakat kör olmak zordu. En azından kimseye yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında, müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı.

Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan burnu düzelmiş, kepçe kulakları normale dönmüş ve yaban otlarını andıran saçları, dalga dalga olmuştu. Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak:

Sanki yeniden dünyaya geldim! dedi. Yüzümde hiçbir çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?

Yaşlı doktor:

Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!. diye gülümsedi. Annenin bağışladığı gözleri taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!
"Akıllı kimdir? Herkesten öğrenen. Kuvvetli kimdir? Hırslarını yenen. Zengin kimdir? Halinden memnun olan."

Sponsor Linkleri
     

11 Mart 2014, 11:42:37Yanıtla #31

Çevrimdışı qarizmatix

  • eTüccar Puanı: (0)
  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 25
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +5
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #31 : 11 Mart 2014, 11:42:37 »
0
güzeldi
« Son Düzenleme: 11 Mart 2014, 11:52:16 Gönderen: qarizmatix »

08 Nisan 2014, 13:42:43Yanıtla #32

Çevrimdışı Coulers79

  • eTüccar Puanı: (9)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 6.538
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +4269
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #32 : 08 Nisan 2014, 13:42:43 »
+4
 Adam yorgun argın eve döndüğünde, 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.
 Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun" diye sordu..
 Zaten yorgun gelen adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi.
 Bunun üzerine çocuk, "Babacım lütfen, bilmek istiyorum" diye üsteledi.
 Adam, "Çok merak ediyorsan 20 lira" diye cevap verdi.
 Bunun üzerine çocuk, "Peki bana 10 lira verir misin" diye sordu.
 Adam sinirlenmeye başladı, "Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok.
 Hadi, derhal odana git ve kapını kapat" dedi. Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.
 Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü.
 "Belki de gerçekten lazımdı"... Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı...
 Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun?" diye sordu. Çocuk, "Hayır" diye cevap verdi...
 "Al bakalım, istediğin 10 lira. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi..
 Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler babacığım" Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı.
 Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı. Bunu gören adam iyice sinirlendi.
 "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun, diye bağırdı.
 Çocuk, "Param vardı ama yeterince yoktu" dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı;
 "İşte 20 lira... Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?"...

08 Nisan 2014, 13:56:32Yanıtla #33

Çevrimdışı HaMZaKuRSaD

  • eTüccar Puanı: (10)
  • Kıdemli Üye
  • ****
  • İleti: 1.303
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +274
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #33 : 08 Nisan 2014, 13:56:32 »
0
Benim aklımda kalanda farklıymış ondan yarım gelmiş :) kadınla padişah değil kocası konuşuyormuş benim daha önceden okuduğum hikaye buna benziyordu ama tam olarak bu da değildi :) Padişahın işi Ne? diyeydi
http://www.yenialanya.com/%E2%80%98cenazemi-de-padisah-gelip-kaldirsin-makale,4252.html
Hakan alanyalı mısın?

08 Nisan 2014, 15:07:54Yanıtla #34

Çevrimdışı hakanatik01

  • eTüccar Puanı: (21)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 12.896
  • Cinsiyet: Bay
  • Srebrenitsa
  • Beğeni: +5038
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #34 : 08 Nisan 2014, 15:07:54 »
0
gavur izmir :P :)
ya rab bir hilal uğruna ne güneşler batıyor

08 Nisan 2014, 16:47:20Yanıtla #35

Çevrimdışı Coulers79

  • eTüccar Puanı: (9)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 6.538
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +4269
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #35 : 08 Nisan 2014, 16:47:20 »
+4
     Her iyi anne gibi Karen de bir bebeğinin doğmak üzere olduğunu öğrenince, üç yaşındaki oğlu Michael'i yeni bir kardeş için hazırlamaya başlamıştı. Bebeğin kiz olacağı öğrenildi ve Michael annesinin karnındaki kız kardeşine her gün, her akşam şarkı söylemeye başladı. Onu daha görmeden aralarında bir sevgi bağı oluşmaya başlamıştı. Hamilelik evreleri normal olarak devam ediyordu. Karen de Tenesse'de Morristown Panther Creek United Methodist Kilisesi'nde aktif bir üye olarak çalışıyordu. Vakti gelince, doğum sancıları başladı. Sonra her 5 dakikada bir, 3 dakikada bir ve her dakika... Fakat doğum sırasında ciddi sorunlar meydana geldi ve Karen'in sancıları saatler sürdüğü halde bebek doğmadı. Bir sezeryan mi gerekecekti? Nihayet çok zor çabalar sonucu Michael'in kız kardeşi dünyaya geldi. Ama çok ciddi bir sorun var gibiydi. Gece yarısı çalan ambulans sirenleri arasında Tenesse Knoxville'deki St. Mary Hastanesi Çocuk servisinin yogun bakım ünitesine kaldırıldı.   :S
     Günler geçtikçe küçük kız kötüleşiyordu. Çocuk doktoru çok üzgün bir sekilde "Çok az bir ümit var. En kötüsü için hazırlıklı olmalısınız" dedi. Karen ve eşi cenaze töreni için mezarlık yetkilileriyle konuştular. Evlerinde bebekleri için harika bir oda hazırlamışlardı. Fakat şimdi cenaze için tören hazırlıyorlardı. Michael, öte yandan anne ve babasına kız kardeşini görebilmek için yalvarıp duruyordu. "Ona şarkı söylemek istiyorum" diyordu. Yogun bakımdaki 2 hafta sanki cenaze töreninin bir hafta sonra olacağını gösteriyor gibiydi. Michael şarkı söylemek konusunda ısrar ediyordu. Ama yoğun bakım ünitesine çocukların girmesi kesinlikle yasaktı.
     Ancak anne kararını verdi. Oğlunu oraya sokacaktı, izin verseler de vermeseler de... Eğer kız kardeşini o zaman göremezse bir daha asla göremeyebilirdi. Ona, kendisine oldukça büyük gelen bir ziyaretçi giysisi giydirdi ve yoğun bakım ünitesine soktu. Sanki yürüyen bir kirli çamaşır torbası gibiydi. Ama baş hemşire onun bir çocuk olduğunu anladı ve: "O çocuğu buradan çıkarın. Çocukların girmesi yasak." diye uyardı. Genelde uysal bir kadın olan Karen'in içindeki anne birden güçlü bir sekilde başkaldırdı ve baş hemşirenin yüzüne çelik gibi bakışlarla bakarak: "Kız kardeşine şarkı söylemedikçe buradan gitmeyecek."dedi. Michael'ı kız kardeşinin yatağına götürdü. Savaşı kaybetmek üzere olan küçük kıza baktı. Bir süre sonra şarkı söylemeye başladı, saf temiz kalpli 3 yaşındaki çocuğun pırıl pırıl sesiyle. "You are my sunshine, my only sunshine, you make me happy when skies are grey..." (Sen benim gün ışığımsın, tek gün ışığım, gökyüzü griyken beni mutlu edersin.)   O:-)
     Aniden küçük kız tepki verdi. Kalp atışları sakinleşti ve düzenli atmaya başladı. "Şarkıya devam et" dedi Karen gözleri yaş doldu. "You never know, dear how much I love you. Please don't take my sunshine away!" (Seni ne çok sevdigimi asla bilmeyeceksin, sevgilim. Lütfen gün ışığını benden alma.) Micheal, şarkı söyledikçe, bebeğin sorunlu, kesik kesik olan solunumu küçük bir kedinin nefes alış verişi gibi düzenli bir hale girmeye başladı. "Şarki söylemeye devam et bebeğim." "The other night, dear, as I lay sleeping, I dreamed I held you in my arms." (Geçen gece uyurken, rüyamda seni kollarımda tuttuğumu gördüm sevgilim.) Michael'ın küçük kardeşi sakinleşmeye devam etti. Ama bu iyileşme de gösteren bir sakinleşmeydi.
     "Devam et Michael!" Şimdi o diktatör tavırlı baş hemşirenin bile yüzü yaşlarla ıslanmıştı. Karen de çoşkuyla şarkıya katıldı hamileliği boyunca olduğu gibi. "You are my sunshine, my only sunshine. Please don't take my sunshine away." Ertesi gün, hemen ertesi gün küçük kız eve gidebilecek kadar iyileşmişti. Women's Day isimli dergi bu olaya "Abinin şarkısının mucizesi" adını verdi. Bilim adamları ise ona sadece "mucize" dediler. Karen ise "Tanrı sevgisinin mucizesi" dedi. Sevdiğiniz insanlar için ümidinizi asla yitirmeyin. (k) Sevgi inanılmayacak kadar güçlüdür.
« Son Düzenleme: 08 Nisan 2014, 16:55:10 Gönderen: Coulers79 »

08 Nisan 2014, 16:55:01Yanıtla #36

Çevrimdışı hakanatik01

  • eTüccar Puanı: (21)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 12.896
  • Cinsiyet: Bay
  • Srebrenitsa
  • Beğeni: +5038
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #36 : 08 Nisan 2014, 16:55:01 »
0
Fena değildi :)
ya rab bir hilal uğruna ne güneşler batıyor

08 Nisan 2014, 18:30:48Yanıtla #37

Çevrimdışı Coulers79

  • eTüccar Puanı: (9)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 6.538
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +4269
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #37 : 08 Nisan 2014, 18:30:48 »
0
Canını yerim o afacan Maykıl'ın, bildiğin masum melek.   8)

08 Nisan 2014, 18:45:46Yanıtla #38

Çevrimdışı hakanatik01

  • eTüccar Puanı: (21)
  • Forum Müdavimi
  • *****
  • İleti: 12.896
  • Cinsiyet: Bay
  • Srebrenitsa
  • Beğeni: +5038
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #38 : 08 Nisan 2014, 18:45:46 »
0
Mayk'ılı türkiye getirip şifacı hoca demesinler de :P :D 
ya rab bir hilal uğruna ne güneşler batıyor

08 Nisan 2014, 19:28:39Yanıtla #39

Çevrimdışı HaMZaKuRSaD

  • eTüccar Puanı: (10)
  • Kıdemli Üye
  • ****
  • İleti: 1.303
  • Cinsiyet: Bay
  • Beğeni: +274
Ynt: Hikayeler
« Yanıtla #39 : 08 Nisan 2014, 19:28:39 »
0
gavur izmir :P :)

Biran sevinmiştim Alanyadan birilerini buldum sanıp :D