Seni görüyorum yine İstanbul,
Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan,
Minare minare, ev ev,
Yol, park, meydan.
Geliyor Boğaziçi’nden doğru,
Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,
Mavi sular üstünde yine,
Bembeyaz Kızkulesi.
Bir yanda, serin sabahlarla beraber,
Doğduğum kıyılar; Beşiktaş'ım.
Baktıkça hep, semt semt, yer yer,
Beş yaşım, on beş yaşım, ah yirmi yaşım!
Durmuş bir tepende okuduğum mektep,
Askerlik ettiğim kışladır ötesi.
Bir gün bir kızını benim eden,
Evlendirme dairesi.
Benim de sayılmaz mı oralar?
Elimi tutar gibi iki yanımdan,
Babamın yattığı Küçüksu,
Anamın toprağı Eyüpsultan.
Önümde, açık kollarıyla Boğaz,
Çengelköy’den aktarma Rumelihisarı,
İstanbul, İstanbul’um benim.