Şiirleriniz ve Şiir önerileriniz

Başlatan bilalyuzugullu, 18 Mayıs 2011, 13:22:06

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hakanatik01

#90
Paylaşıldımı bakamadım :P paylaşılsa da forum ehteyarlarına ithaf edip gene paylaşırım baane :PP

Boş ver be yaşı başı!
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna,
ondan haber ver?
koyma bir kenara yüreğini,
aç kapılarını, Gelene geçene yol verme girsin diye içeri
Ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,

Ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına, yağ geç , yık geç,
kimse inanmazsa inanmasın
sen inan yüreğine
hem ona geçmezse kime geçer sözün?

BÜYÜ BÜYÜ....
bak ellerin ayakların kocaman,
aklında maşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın
diye.
akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boş ver yaşı başı,
aşk var mı aşk sen ondan haber ver?

takılmışsın yüzündeki gözündeki
çizgilere
o çizgilerin yüreğine neler
kazıdığını düşün
atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk
bir kış günü
öl gitsin...

Boş ver be yaşı başı!
kim tutar seni kim?
kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra,
bayıra vur da git
Dert etme ellerini, onlarda gelir seninle
bırakmadıkça birine
o biri de gelir gerçekten istediğin oysa
seveceksen ve öleceksen uğruna..
yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen
toprağa...

yaş 70'e gelse bile hayat daha bitmemiş
sen mi biteceksin?
çekeceksen bile bayrağı
YAŞADIM ULAN DİBİNE KADAR
diyemeyecek misin?

Can Yücel

hakanatik01

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı TARANCI

hakanatik01

Sizlere ayrılan süremin sonuna geldim kaçanzi gari :P  (yvr)

Öldüğüm gün tabutum yürüyünce
Bende bu dünya derdi var sanma!
Bana ağlama,
"Yazık, yazık!" "Vah, vah!" deme!
Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır.
Yazık yazık asıl o zaman denir.
Cenâzemi gördüğün zaman "Elfirak, elfirak!" deme!
Benim buluşmam asıl o zamandır.
Beni mezara koyunca "Elvedâ" deme!
Mezar cennet topluluğunun perdesidir.
Mezar hapis görünür amma,
Aslında canın hapisten kurtuluşudur.
Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!
Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki?
Sana batma görünür amma
Aslında o doğmadır, parlamadır.
Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?
Neden insan tohumu için
Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun?
Hangi kova suya salında da dolu olarak çekilmedi?
Can Yusuf'un kuyuya düşünce niye ağlarsın?
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!
Çünkü artık hay-huy'un, Mekânsızlık aleminin boşluğundadır

Mevlana.

Coulers79

Alıntı yapılan: Hakacu
Sizlere ayrılan süremin sonuna geldim kaçanzi gari :P 

Aynısından bende istiyorum, iflastayım zira. :'(

Coulers79

#94
       YAŞAMAYA DAİR
Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından.
       ~ Nazım Hikmet ~

Coulers79

Her yere yetişilir,
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama 
Çocuğum beni bağışla 
Ahmet Abi sen de bağışla. 
Boynu bükük duruyorsam eğer 
İçimden öyle geldiği için değil, ama hiç değil. 
Ah güzel Ahmet abim benim 
İnsan yaşadığı yere benzer.
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer 
Suyunda yüzen balığa, toprağını iten çiçeğe, 
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine 
Konyanın beyaz, Antebin kırmızı düzlüğüne benzer.
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir,
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları,
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına 
Öylesine benzer ki ve avlularına, 
Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi.
Ve sözlerine yani bir cep aynası alım-satımına belki,
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer.
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne, 
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına, 
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına,
Minibüslerine, gecekondularına,
Hasretine, yalanına benzer.
Anısı işsizliktir, acısı bilincidir.
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek,
Bir halk gülüyorsa gülmektir.
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.

Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
Dirseğin iskemleye dayalı,
Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben.
Cıgara paketinde yazılar resimler,
Resimler cezaevleri, resimler özlem,
Resimler eskidenberi.
Ve bir kaşın yukarı kalkık,
Sevmen acele, dostluğun çabuk.
Bakıyorum da şimdi,
O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi?
Biz eskiden seninle istasyonları dolaşırdık bir bir.
O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar,
Nazilli kokardı ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası,
Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında,
Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen.
Kadının ütülü patiskalardan bir teni,
Upuzun boynu, kirpikleri ve sana Ahmet Abi,
Uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki.
Sofranı kurardı, elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı.
Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi,
Çocuklar doğururdu,
Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi.
O çocuklar büyüyecek, o çocuklar büyüyecek o çocuklar...
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır.

Diyeceğim şu ki,
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler.
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi.
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse,
Çocuklar, kadınlar, erkekler.
Trenler tıklım tıklım,
Trenler cepheye giden trenler gibi.
İşçiler, Almanya yolcusu işçiler,
Kadınlar, kimi yolcu kimi gurbet bekçisi,
Ellerinde bavullar, fileler.
Kolonyalar, su şişeleri, paketler.
Onlar ki hepsi,
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler.
Ah güzel Ahmet abim benim.
Gördün mü bak?
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar.
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket,
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile,
Gelse de öyle sürekli değil.
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün,
O kadar çabuk, o kadar kısa, işte o kadar.

Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar?
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar?
Mendilimde kan sesleri...

           Edip CANSEVER

hakanatik01

Şiirini görüyor ve artırıyorum All-in :P

Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı?
Sen doğmayan günü neyleyim,
Neyleyim sensiz ben dünyayı?

Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem,
Meltemi istemem.
Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Sana yanmayan yıldızı semalarda istemem.

Bülbüller söyleyecekse seni söylesin,
Senden okumayan bülbül olsa dinlemem.

Özlemim sen olacaksan yansın yüreğim,
Sılası sen olmayan gurbeti istemem
Vatanı istemem.

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem
Ateşi istemem
Koru istemem.

Seni göremediğim vahalar bedevilerin olsun,
Ben senin çölünü isterim
Suyu istemem.

Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem
Yolu istemem.

Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina'yı birden.

Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır'ı istemem, cihanı istemem.

Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul'un.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.
Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul'u istemem.


Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.
Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.

Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem...
Avnî (Fatih Sultan Mehmed)

abcb

#97
Teşekkürler Modum  :)
Paygamberimiz'e (s.a.v.) yazılmış en güzel şiirlerden birisi bence bu, Allah bize de bu sevgiden nasip etsin  :)

Alıntı yapılan: hakanatik01 - 05 Nisan 2015, 23:55:50
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.
Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul'u istemem.[/i]

Coulers79

Pek kitap okumuşluğum yok haliyle şiirde, o yüzden repertuarım geniş değil. Zaten kapanışı da yapmışsın. Misal Edip Cansever kim diye sorsan bilmem. Sor bakim 'ne bilim ben'. Bana denk geleni, hoşuma gideni paylaşıyorum. Bu şiirde geçenlerde kaybettiğimiz, değerli bir yakınımıza gönderilmiş birşeydi.

hakanatik01

Başınız sağolsun modum.
Okumak sorun değil anlamak önemli olan.Yazarlarımıza  ülkede değer veren yok zaten ya futbolcu olmalısın yada şarkıcı başka türlü dünya! çapında tanınan bir yazar olmadın mı 1-2 satır senden bahsederlerse ne ala :) Edip cansever'i severim.Çok önemli değerler kaybediliyor farkında olmuyoruz çoğu zaman hayat devam ediyor magazin forever diyoruz :) Tüm ülkelerde durum budur salakça bilgilerle gençliğin beynini doldurmak gerek ki sorgulama yapmasın otoriteye boyun eğip kuzu kuzu herşeyi kabullensin ;)