Serenad-Zülfü Livaneli Hani bitmesini istemediğiniz ,olaylarla ,kişilerle sıkı sıkıya bütünleştiğiniz kitaplar vardır ya ,bu kitap da benim için öyle oldu
Yakın tarihte yaşanmış ama üzerinde hiç durulmamış hatta üstü örtülmüş Struma ve Mavi Alay olaylarının bilmediğimiz gerçekleriyle , Max ve Nadia'nın aşklarının inanılmaz etkileyci kurgusuyla ve olayları anlatan Maya'nın hayatıyla ,Livaneli'nin çok doğal ve yalın anlamıyla muhteşem bir kitap.
Ve pek çok bıçak sırtı konuya rağmen hiçbir ideolojinin hissedilmediği samimi bir anlatım...
Okumak için neden bu kadar geciktim diye kızdım kendime ,tüylerim ürpererek ve itiraf etmek isterim ki gözlerim dolu dolu bitirdim kitabı ...ve Livaneli gerçek bir farkındalık yarattı bu kitapla bence ,sonsuz teşekkürler ...
Kitaptan şu bölümü aktarmak isterim. Bu beni bitirdi:
Kötünün Zaferi !
“Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir, Adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olamayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek, bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp, kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.” Eric Auerbach (Kötünün Zaferi - Pascal Üzerine Deneme)