Hikayeler

Başlatan enderege, 13 Ocak 2013, 00:11:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Coulers79

Bir gün Cengiz Han, tüm hanları toplamış, sağ yanına da eşini oturtmuş.
Cengiz Han, hanlarına;
"Ben Hanlar Han'ı Cengiz Han, hepinizin hanıyım", eşini göstererek;
"bu da benim hanım" demiş.

İşte "eşim" anlamına gelen "hanım" kelimesi böyle ortaya çıkmış.

hamzakursad

Alıntı yapılan: Coulers79 - 18 Mayıs 2014, 00:18:06
Bir gün Cengiz Han, tüm hanları toplamış, sağ yanına da eşini oturtmuş.
Cengiz Han, hanlarına;
"Ben Hanlar Han'ı Cengiz Han, hepinizin hanıyım", eşini göstererek;
"bu da benim hanım" demiş.

İşte "eşim" anlamına gelen "hanım" kelimesi böyle ortaya çıkmış.

Cengizhan da diğerlerinin mi hanımıymış yani?  (prt)  :D

abcb

Alıntı yapılan: HaMZaKuRSaD - 18 Mayıs 2014, 04:39:27
Cengizhan da diğerlerinin mi hanımıymış yani?  (prt)  :D

:)) Hangi feminist uydurmuş bu hikayeyi yahu  :g

Coulers79

Hamza güzel bir ayrıntı yakalamışsın. :)) Soru hanı mıymış olmasaydı çok karışacaktı.

Coulers79

#54
Gerçekliği yüksek bir durum. Eski Türk devletlerinde hükümdarlara Han, Bey, Beg deniyor.
Aslında kullanılan dilde böyle bir ekleyerek türeme yok ama bu ünvanlara -im eki ekleniyor.
Devlet liderlerinin eşlerine, önemli kadınlara Hanım, kızlarına Begüm diyorlarmış.

hakanatik01

Bir gün ElisaMcCline, tüm modlarını toplamış, sağ yanına da bilqin'i oturtmuş.
ElisaMcCline, modlarına;
"Ben Modlar mod'u  ElisaMcCline, hepinizin moduyum ", bilqin'i göstererek;
"bu da bilqin,yeter ulen banlayın bunu" demiş.

İşte forumdan banlamada böyle ortaya çıkmış; (gyk) :D

hamzakursad

Alıntı yapılan: Coulers79 - 18 Mayıs 2014, 16:54:29
Gerçekliği yüksek bir durum. Eski Türk devletlerinde hükümdarlara Han, Bey, Beg deniyor.
Aslında kullanılan dilde böyle bir ekleyerek türeme yok ama bu ünvanlara -im eki ekleniyor.
Devlet liderlerinin eşlerine, önemli kadınlara Hanım, kızlarına Begüm diyorlarmış.

Erkeklere de beyim diyorlar ya :)

Coulers79

#57

Coulers79

#58
Olay 14 ekim 1998'de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşmiş.

Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine antipatik birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.

Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahit oluyorlardı. Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek tansiyondaki durumda kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu.

Birkaç dakika sonra geri gelen hostes, kadına doğru:
"Çok özür dilerim geciktim. Birinci sınıfta bir yer buldum... Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izin almam gerekiyordu. 'Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz' dedi ve bu izni verdi."

Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Aynı anda hostes, oturmakta olan siyahi yolcuya dönerek:
"Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor."

Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.  (a)

O yıl, kaptan pilot ve hostes uçaktaki davranışlarından dolayı ödüllendirildiler. Aşağıdaki mesaj, tüm ofislere personelin görebileceği bir biçimde iletildi.
İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler.
Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.

Coulers79

#59
     Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P. Morgan'ın CEO'su James Dimon'un, zengin koca avcısı bir kızın kendisine attığı bir elektronik postaya verdiği ibretlik cevap.

Zengin birisi ile evlenmek isteyen bir kızın J.P. Morgan'a yolladığı elektronik posta:

     Sayın Morgan,

     Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri en az 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York'ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar maalesef orta sınıf sayılıyor.

     Çok şey istemiyorum. Sizin sitenizde yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Bu konuları merak ediyor ve sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?

     Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Central Park'ın batı yakasında, yüksek bütçeli rezidanslarda yaşamak isteyen biri için yıllık 250 bin dolar yeterli değil. Size alçak gönüllülükle soruyorum:

1) Zengin bekarlar nerede takılır? (Lütfen bar, restaurant, spor salonu, kulüp, vs. gibi mekanların isimlerini ve adreslerini yazar mısınız.)

2) Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?

3) Çoğu zenginin eşleri neden ortalama güzellikte? Bir kaç kızla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.

4) Kimin karınız, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek. Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım ?

     Saygılarımla, Bayan Güzel.


James Dimon'un kıza yanıt olarak yolladığı elektronik posta:

     Sevgili Bayan Güzel,

     Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var. Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin. Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple zamanınızı boş yere çalmadığımı umut ediyorum.

     Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek kötü bir fikir. Nedeni ise çok basit, lütfen açıklamama izin verin. Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey "güzellik" ile "para" ikilisini takas etmek: A kişisi güzelliği sağlar, B kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil. Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param iyi bir sebep olmadıkça tükenmeyecek. Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz. Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak, ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız. Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak.

     Wall Street'te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin için "takas pozisyonu" diyebiliriz, "satın al ve bekle" değil. Sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu sebeple kiralamayı tercih ederim. Çünkü alışveriş değeri düşen bir şeyi uzun süre elde tutmak hiç de akıllıca değildir. Şüphesiz; aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.

     Bu yazdıklarım size zalimce geliyorsa bir de şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmez miydiniz? Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam gerekmez mi?

     Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil; sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm. Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek...

     CEO J.P. Morgan